Her konuda uzmanmış gibi görünen bir tanıdığınız var. Her ne kadar bazı konularda tavsiyesini almak çok işe yarasa da her konuda güya bilgiye dayanarak hiç susmaması size kendinizi eksik hissettiriyor. Düşündüğünüz zaman, evet, tavsiye faydalıydı fakat düşünceleriniz – ve sizin- hiçbir hükmü olmadığı izlenimini verecek bir tonda söylenmişti.
İnsanlar size kendinizi kötü hissettirmek için uğraştığında artık mesele siz veya o durumuna geliyor. Eğer normalde öz-kavramınızın sağlam olduğunu hissediyorsanız, bir eksikliğinizi ortaya çıkaracak küçük bir olayın sizi etkilememesi gerekir. Hatta, en ufak şekilde zayıf veya korumacı hissettirmeyen size rahatlatıcı hissettiren birçok insan vardır. Simon Fraser Üniversitesinden Uthike Girme ve çalışma arkadaşları “ilişkiye-özel” bağlanma özgüvensizliği dedikleri bir şeyi çalışıyor. İddia ettiklerine göre, normalde kendisi hakkında görece iyi fikri olan biri, bir ilişkide özgüvensiz olabiliyor. Çalışma romantik ilişkiler üzerine olsa da sonuçlar diğer yakın ilişkilere de genellenebilir. Girme’ye göre: “Zor geçiş zamanlarında, daha büyük türbülanslar formunda ortaya çıkan negatif duygular ve iritasyonlar şüpheyi ve ilişki hakkında emin olmama duygusunu artırır.” Başka bir deyişle, eğer bir ilişkide özgüvensiz hissediyorsanız, ihtiyacınız olduğunda partnerinizin yanınızda olup olmayacağını sorguluyorsunuz. Bunu, daha genel bir problem olan romantik olmayan bir ilişkide özgüvensizliğe dönüştürdüğümüzde, özgüvensiz hissettirilme tecrübesi duygusal bir türbülans yaratmalı. Özgüven hissinizi etkileyebilecek bir şey de, ilişkinin zaman içinde yok olup olmayacağını düşünmenizdir. Eğer sonunda iyi olacak zor bir zamandan geçtiğinizi düşünüyorsanız, karşınızdakinin destek olmamasına o kadar kızmazsınız. Bağlanma güvenliği, başkalarıyla olan ilişkilerinizin sağlamlığını ve zamana dayanıklılığını gösteren temel histir. Bu nitelikte iyi olan kişilerin ayrıca benlik algıları da sağlamdır. Birisi bu sağlam zemini sarsmaya çalıştığında endişelenmezler. Yine de, eğer Simon Fraser’ın araştırmacıları haklıysa, kendinizi bugün güvende hissediyorsunuz diye, öz-kavramınızın temellerini sarsabilecek bir şey olduğunda güvende hissedeceğinizin garantisi yok. Girme’nin hipotezine göre; bağlanma güvenliğinde iyi hissedenler zamanla ilişkilerinin daha stabil olmasını beklerler. Daha sonra sıkıntıların bağlanma güvenliğindeki dalgalanmalara göre değişip değişmediğini çalıştılar ve bir topluluğa bağlı bireylerin incelenmesiyle bu nokta sağlandı. Son olarak, Kanadalı araştırmacılar, ebeveynlik sürecinden geçen çiftleri inceleyerek –oldukça stresli bir dönemdir- en fazla duygusal stres altında olanların bağlanma güvenliği dalgalanmaları en fazla olanlar olduğunu göstermiştir. Bu üç çalışmanın sonucu özetlersek, Girme ve çalışma arkadaşlarına göre yaptıkları çalışma “potansiyel olarak zarar verici ilişkilerle karşı karşıya kaldığında güvenli bireylerin kararlı dirençlerini belgeleyen önceki çalışmalarla dengeliyor.” Mükemmel ilişki istikrarı bekleyenler, işler ters gittiğinde en çok acıyı çekiyor. İşin diğer tarafı da bağlanma güveni düşük olanlarda partner onlar için uygun olmayan duruma geldiğinde sıkıntılı duygular o kadar artmıyor. Beklentiyi düşürerek hayal kırıklığından kurtuluyorlar. Kanadalı ekibin çalışma sonuçlarını romantik olmayan ilişkilere uyarlarsak, benzer prensipler geçerli olabilir. Kendi arkadaş, akraba ve iş çevrenizde sizi güvende hissettiren ve güvensiz hissettirenler vardır. Bu bağlamda, bu insanların neden benlik algınızı tehdit ettiğini kendinize sormalısınız. Her şeyi eleştirdikleri için mi? Veya duygusal olarak uzak durarak kendilerini daha fazla arzulanan yapmaya mı çalışıyorlar? Sonra problem sizde mi onlarda mı diye kendinize sorun. İnsanlarda sizi özgüvensiz hissettirme ihtiyacı duyuran şey nedir?
Bu sorulara cevap bulmak için, özgüvensizlik besleyen insanlarla olan ilişkilerinizin dışına bakmalısınız. Başkalarına nasıl davranıyorlar, başkaları onların varlığında neler yapıyor? Başkalarına da kendini küçük hissettirmeye çalıştığını seziyor musunuz? Problemin siz değil onlar olduğunu fark ettiğinizde etkileşiminizi etkisizleştirmek daha kolay olacak. Onlarla karşılaştığınızda olumsuz düşünce ve anksiyeteye savrulmaya çalışılacağınızı bilmek hazırlıklı olmanızı ve daha objektif davranmanızı sağlayacaktır. Girme’ye göre, bağlanma güveni yüksek olup özgüvensiz hissettirilenler daha fazla duygusal stres çekiyor. Kaynağını anlayınca stresi bir kenara atabilirsiniz. Ayrıca bu bulgulara göre, şartları değiştirip kendi davranışlarınızı da ölçebilirsiniz. Başkalarına özgüvensiz hissettiriyor musunuz? Sağlam bir benlik algısı başkalarına kötü hissettirme ihtiyacı hissetmemek demektir. Çünkü kendi değerinizden emin olursunuz.
Toparlamak gerekirse, sizi özgüvensiz hissettirenlerle baş etmenin yolu dikkatinizi içinize yöneltmek ve özsaygınızı desteklemektir. Bir kişinin sizi kendinizi sorgulamaya itmesi yetersiz olduğunuz anlamına gelmez. Farkında olmalısınız ki insanların güven hissi zamanla değişebilir, bunu fark etmek birisinin size vereceği sıkıntıyı azaltacaktır.