Şizofreni; kişinin düşünce biçimini, hisselerini, davranışlarını etkileyen kronik ve şiddetli bir akıl hastalığıdır. Belirtileri farklılık gösterse de şizofreni hastalarında öne çıkan belirti gerçeklerle teması kaybetmiş olmalarıdır. Şizofreni diğer zihinsel rahatsızlıklar kadar yaygın olmamasına rağmen; kültür, ırk, sosyal statü ayırt etmeksizin herkeste görülebilir. Genellikle genetik, stres, çevresel etkenler hastalığın gelişimini hızlandırabilir.
Şizofreni semptomları genellikle 16-30 yaşları arasında başlar. Nadiren de çocuklarda görülür.
Şizofreni belirtileri üç kategoriye ayrılır:
Pozitif Psikotik Belirtiler: Sağlıklı insanlarda genel olarak görülmeyen psikolojik davranışlardır.
- Halüsinasyonlar
- Sesler duyma
- Düşünme bozuklukları (Olağandışı veya işlevsiz düşünme biçimleri)
- Hareket bozuklukları
Negatif Belirtiler: Bu semptomlar, normal duygu ve davranış bozukluklarıyla ilgilidir.
- Yüz ifadesi veya ses tonunda duyguların azalması
- Günlük hayatta zevk duygularının azalması
- Faaliyetlerin başlatılması ve sürdürülmesi güçlüğü
- Azalan konuşma
Bilişsel Belirtiler: Bellek veya düşüncelerde sağlıklı bireylere göre farklılık göstermek durumudur.
- Bilgiyi anlama ve karar vermede zorluk
- Odaklanma veya dikkat etmede sorun
- Öğrenme sonrasında hemen bilgi kullanma becerisinin kaybolması
Risk faktörleri
Şizofreni geliştirme riskine katkıda bulunan çeşitli faktörler vardır.
Bilim insanları şizofreninin genetik etkisini uzun zamandır araştırıyor. Ailede şizofreni hastanın bulunması sonraki nesiller için önemli bir risk faktörü. Ancak bu durum ailenin sonraki bireylerinde illa ki şizofreni görüleceği anlamına gelmez. Şizofreni hastalığı genetik faktörün yanı sıra bir dizi etkeninde bir araya gelmesiyle oluşabilecek kompleks bir hastalıktır.
Bununla birlikte araştımalar; virüslere maruz kalma, doğum öncesi malnütrisyon, doğum sırasında yaşanan sorunlar ve psikososyal etkiler gibi bir çok çevresel faktöründe hastalığın gelişiminde önemli rol oynadığını ortaya koymuştur.
Uzmanlar ayrıca beyindeki nörotransmitterlerin birbiriyle ilişkili kimyasal reaksiyon dengesizliğinin, şizofrenide bir rol oynadığını düşünüyor.
Bazı bilim insanları ise hastada doğumdan önceki beyin gelişiminde yaşanan problemlerin hatalı bağlantılara neden olduğunu düşünmekte. Bu durumda doğum sonrası beyinde yaşanan büyük değişikliklere karşı hastanın savunmasız kalması psikotik belirtilerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Tedavi
Şizofreni hastalığının tam olarak ortaya çıkış sebebi bilinmemesinin yanı sıra günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi bireyde yaşanan sorunların kontrol altına alınmasını sağlar ancak bu hastalığın tümüyle ortadan kalkması demek değildir.
Düzenli ilaç tedavisi ve rehabilitasyonla hasta toplum içinde bağımsız ve üretken bir yaşam sürebilir. Bununla birlikte hasta yakınlarına da destek ve koruyucu olmak adına önemli bir sorumluluk düşmektedir.