Öz farkındalığınızı geliştirmek, kendiniz ve neler yapabileceğiniz hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olur. Öz farkındalığınızı geliştirmenin bazı yolları vardır. Bu yazımızda sizlere öz farkındalığı geliştirmenin yollarından bahsedeceğiz.
Öz farkındalık neden önemlidir?
Öz farkındalık, gerçekten kim olduğunuzun farkında olmak ve kendinden emin olmakla ilgilidir. Bunun yanında kendi değerlerinizi, inançlarınızı, kişisel tercihlerinizi ve eğilimlerinizi bilmekle ilgili de olabilir.
Ünlülerin sıklıkla ‘kendine inan, kendine güven’ dediğini daha önce de duymuşsunuzdur. Bu gerçekten önemli bir tavsiyedir. Kim olduğunuzu bilmiyorsanız kendinize inanmanız, kendinize güvenmeniz pek de kolay olmayacaktır. Kendinizin farkına varırsanız, güçlü yönlerinizi ve sınırlarınızı anlarsanız potansiyel gücünüze ulaşabilirsiniz. Bu şekilde daha dürüst ve gerçek ilişkilere sahip olabilirsiniz çünkü insanlar, gerçekte kim olduğunuz için size ilgi duyacaktır.
Kendinizi Tanımanın 3 Yolu
1. Kendi Konuşmanızı Değerlendirin
Kendinizi tanımanın ilk adımı, kendinizi dinlemektir. Aklınızdan geçenler neler? Kendinizi oldukça kötü hissettiren bir dizi olumsuz düşünceler mi geçiyor? Yoksa kötü olaylar yaşasanız bile hep iyi tarafından mı bakıyorsunuz?
Her gün birkaç dakikanızı sessizce oturup iç sesinizi dinlemeye ayırın. İç sesinizi harekete geçirmenin en kolay yolu, aynanın karşısına geçip nasıl göründüğünüz hakkında kendinize söylediklerinizi dinlemektir. İç sesinizin ne kadar olumlu ya da olumsuz olduğu hakkında daha iyi bir fikir edinebilmeniz için düşüncelerinizi yazmanız bile size yardımcı olacaktır.
2. Duyularınızı Kullanın
Duyularınız (özellikle görme ve işitme) size kendinizin ve diğer insanların duygularına ve genel olarak durumlara dair büyük iç görü sağlayabilir. Bu duyular genellikle kendi iç konuşmamızın süzgecinden geçirilir. Örneğin, Kaşlarını çatan birisi her zaman kızgın olmayabilir veya iç sesiniz aksini söylese bile sizi dinlemekten sıkıldığı anlamına gelmeyebilir.
Bir dahaki sefere birinin sizi yargıladığını veya kendiniz hakkında kötü hissetmenize neden olduğunu hissettiğinizde, bir adım geri atın ve neden böyle düşündüğünüzü yazın. Kendinize, ‘Söyleneni, yapılanı farklı yorumlayabilir miydim?’ diye sorun. Yorumunuzun kendi olumsuz düşüncelerinizle bulanıklaştığını fark edebilirsiniz.
3. Duygularınıza kulak verin
Duygularınız hakkında çok derin düşünmeyi seven biri değilseniz, duygularınıza kulak vermek sizin için zor olabilir. Duygularınız, deneyimlediğiniz şeylere karşı anlık ve duygusal tepkilerdir. Duygularınıza da duyular da olduğu gibi, uyum sağlamayı seçerseniz, çevrenizde olup bitenler hakkında size iyi bilgiler verirler.
Duygularınızı okumanıza yardımcı olabilecek bazı fiziksel işaretler vardır.
- Yüzünüzde sıcaklık hissetme, utandığınız anlamına gelebilir.
- Karnınızda kelebek hissi gergin olduğunuz anlamına gelebilir.
- Dişlerinizi sıkmanız kızgın olduğunuz anlamına gelebilir.
Nasıl hissettiğinizi gösterebilecek fiziksel işaretlerin farkında olun. Nasıl hissettiğinizle ilgilenerek neyi sevdiğinizi, neyin sizi rahatsız ettiğini ve neyin sizi sinirlendirdiğini daha iyi anlayabilirsiniz.
Şimdi Ne Yapmalıyım?
Bu metini okuyorsanız, muhtemelen biraz öz farkındalığınız vardır.
Kişisel değerlerinizin ve iyi olduğunuzu düşündüğünüz şeylerin bir listesini yazın.
Bir hafta boyunca yukarıda verilen ipuçlarını uygulamaya çalışın.