Herkesin hayatı, en sevdiklerimizden varlığı bile canımızı sıkanlara kadar geniş yelpazede insanlarla etkileşimi içeriyor. Bize hissettirdiklerinden dolayı etrafında olmaya katlanamadığımız insanlar olabilir. Bazılarıysa sadece patavatsız olabilir. Ya da hiç unutamayacağımız şekilde canımızı yakmış olabilirler.
Çoğumuz için ideal hayat bu kişilerle etkileşime geçmemektir. Fakat bu sadece kültürümüzde politik kutuplaşma ve grupçuluğa sebep olmakla kalmaz, çoğumuz için pratik de değildir. İster hiç sevmediğiniz birinin de bulunduğu bir düğün olsun, ister eski eşinizle velayet görüşmesi olsun, isterse sizi delirten bir patronla her gün çalışmak olsun, bu tip etkileşimleri sağlıklı biçimde atlatmamızı sağlayacak bazı prensipler vardır;
- Açık bir planınız olsun ve zihninizde provasını yapın
Bulgulara göre öngörülebilirlik ve kontrol, fiziksel stresimizi ve üzgünlükle bağlantılı duygularımızı azaltıyor. İşler plana göre gitmediğinde telaş yapacağınız kadar katı olmadan etkileşiminizin nasıl olacağına dair belli hatları kafanızda bir stratejiyle belirleyin. Ne kadar sürecek? Zihinsel ve lojistik olarak kaçış planınız nedir? Kötü bir durumdan kendinizi kurtarabileceğiniz konu değiştirme hamleniz ne olabilir? Kötüye gitme potansiyeli olan her büyük proje gibi, kendinizi farklı olasılıklara hazırladığınız için iyi hissedeceksiniz.
- Kendinizi hazır hissedin
Eğer direnciniz düşükse zor bir etkileşim daha da zor hale gelir. Mesela sadece uykusuz olduğunuz için bazı durumlara daha kötü tepkiler verdiğiniz olmuştur. Veya yeteri kadar egzersiz yapmadığınız için yerinizde duramadığınız olmuştur. Spor müsabakalarına hazırlanan atletler gibi, sürekli veya tek seferlik olsun, etkileşime kendinizi hazırlayın. Yemenize dikkat edin, farkındalığınızın pratiğini yapın, hareket edin ve yeterli uyuduğunuza dikkat edin. Bu hem sizi daha güçlü yapar hem de olumsuz durumlara karşı daha tahammüllü olursunuz ve direnciniz sağlam olur.
- Fiziksel durumunuzun bilincinde olun
Duygusal olarak zor durumlarda soğukkanlılığını koruyabilen insanlar fiziksel durumunu en iyi bilen insanlardır. Üzgünken vücudunuza dikkat etmeye vakit ayırın. Öfkenizin geldiğini nasıl hissediyorsunuz? Göğsünüzdeki sıcaklık mı, kaslarınızda gerilme mi veya çenenizin titremesi mi? Endişeyi nasıl hissediyorsunuz? Fiziksel semptomları azaltacak yöntemleri deneyin, zihinsel olarak öfke ve endişeniz de azalacaktır.
- Kişiselleştirmeyin
Bazen bir kişiye katlanamama sebebimiz, o kişinin kendimiz hakkında bize hissettirdikleridir. Kendimizi küçümsenmiş veya doğamızın yargılandığını hissedebiliriz; Yeteri kadar iyi değilmişiz gibi hissettirirler, bu canımızı yakar ve bizi öfkelendirir. Hoşlanılmamaktan hoşlanmamak normaldir; birinin bizimle problemi olduğunu düşünmek bizi rahatsız eder. Birisinin sizin hakkınızdaki yargısını kendiniz hakkındaki yargınızdan ayırırsanız ne olur? Ya bazı kişilerin kendi sebeplerinden dolayı sinirli ve eleştirel olduğunu kabul ederseniz? Evet, bazı insanların her şey ve herkesle problemi vardır. Bu insanları memnun etmenin yolu yoktur. Kendinize bunu kişiselleştirmeme özgürlüğü verin. Belki de bu kişi sizin nasıl bir insan olduğunuzdan dolayı değil, kendisinin nasıl biri olduğundan dolayı sizi sevmiyor. O zaman neden bir tepki için enerji harcayasınız ki?
- Sevildiğinizi hatırlayın
Araştırmalara göre, çok kısa bir süre olsa bile, sevildiğimizi ve hoşlanıldığımızı kafamızda canlandırmak, tehditlere karşı hassasiyetlerimizi azaltmaya yardımcı oluyor. Diğer bir deyişle, sevdiğiniz ve sevildiğiniz bir sahneyi veya bir kişiyi kafanızda canlandırmak, tehdit olarak hissettiğiniz biri tarafından daha az öfkelendirilmenizi sağlıyor. Bir dahaki sefere varlığı kalkanlarınızı aktif etmenize sebep olan biriyle etkileşime geçtiğinizde, sevdiğiniz birini hayal edin. Bir çatışma ortamını engelleyebilir veya kötü bir durumu daha kötü hale getirmekten kurtulabilirsiniz.
- Şefkati deneyin
Bu, 12 adımlı programlarda kullanılan zihinsel bir tekniktir: Birisine öfkelenmek veya incinmek yerine şefkatle karşılık vermeyi deneyin. Belki de çok sancılı bir hayatları olduğu için böyle bir insan oldular. Belki de patronunuz, annesi hasta olduğu için hemen sinirleniyor. Belki de görümcenizin size karşı hep soğuk olmasının sebebi, hayatı boyunca depresyonla mücadele etmiş olması ve mutlu evliliğinize imrenmesidir. Belki de komşunuzun her şeyde kusur bulmasının sebebi sürekli hissettiği anksiyetedir. Canınızı yakacak bir durumdansa iyiliğe adım atmak basit bir seçimdir. İyi niyet ve merhamet düşünceleri göndermenin öfkeli ve nefret dolu düşünceleri azalttığına dair somut kanıtlar vardır. Burada mesele birisini affetmek değildir. Mesela, öfkeli hissettiğiniz zamanlarda, onlara biraz iyilik göndermek ve bu süreçte kalbinizi bir nebze ısıtmaktır.
- Sınırlarınıza sadık kalın
Bazen, sevmediğiniz biriyle etkileşime geçmenin en kötü yanı sevmediğiniz biriyle etkileşime geçecek olmak gerçeğinin sizi ezmesidir. Kafamızda bitmiş bir sohbeti tekrar tekrar çevirebilir, kendimizi savunmadığımız için veya istemediğimiz bir şeyi kabul ettiğimiz için kendimize kızabiliriz. Ya da bu kişi bizi bir dedikoduya veya katılmadığımız bir aktiviteye katmıştır. Kendi davranışlarınız hakkında neyin kabul edilebilir veya edilemez olduğunu önceden belirleyin. Onun davranışlarını kontrol edemezsiniz fakat istismar edilmiş olma hissini minimize edebilirsiniz. Etkileşimde neyin olmasını istemediğinizi belirleyin ve ona sadık kalın. Bu, etkileşimden sonra sizin düşüncelerinizin saatlerce hatta günlerce işgal edilmemesi için hayatidir.
- Yoldaş bulun
Stanley Schacter’in sosyal ilişkilerdeki klasik çalışmalarından beri biliyoruz ki, bazı insanlar için, başkalarıyla birlikte olmak stresli durumları idare etmeyi kolaylaştırabilir. Eğer sevmediğiniz biriyle karşılaşacaksanız, özellikle güvendiğiniz ve varlığı sizi rahatlatan birinin yanınızda olması faydalı olacaktır. Hatta duygusal olarak yakın olmadığınız birinin, dikkat dağıtıcı bir unsur veya bir kaçış yolu olarak yanınızda bulunmasının çok faydası olacaktır.