Narsist, kendini aşırı ve abartılı bir şekilde beğenip seven kişidir. Narsist kelimesinin aslı Yunan mitolojisindeki bir hikayeden esinlenmiştir. Bu hikayede, bir avcı olan Narcissus, o kadar yakışıklıydı ki, bir gün bir su havuzunda kendi yansımasını gördü ve büyülendi. Onun kendisine olan bu takıntısı ona her şeyi unutturdu ve sonunda kendine bakarak öldü. Dramatik biliyoruz, ancak hepimiz bir narsistle tanıştık, ya da onu tanıyoruz, ya da biz öyleyiz. Ama nasıl bu hale geldiler? Neden bu taraftalar? Günlük yaşamları ne kadar farklı? Bu tedavi edilebilir mi? Daha fazlasını öğrenmek için işte narsisizm psikolojisi hakkında bilmeniz gereken 10 şey:
1.Narsisizm bir kişilik bozukluğudur.
Narsisizm, ABD nüfusunun yaklaşık %0.5’ini etkileyen bir kişilik bozukluğudur. Narsisizm terimi, kibirli veya bencil birini tanımlamanın yanı sıra kendini seven biri içinde kullanılır. Ancak, narsisizm bozukluğuna sahip olan kişi onu rahatsız eden durumlardan kaçmak için kendisinin gerçek olmayan şişirilmiş kibirli tarafına aşırı benlik duygusuyla bağlanan kişidir.
2.Tüm belirtiler psikolojiktir.
Narsisizm teşhisi konan kişilerin hepsinin kendine özgü psikolojik belirtileri vardır. Bu semptomların şiddeti değişebilir. Çoğunlukla, narsistler çevrelerindeki herkesten daha iyi olduklarını düşünmeye eğilimlidirler ve sürekli hayranlık beklerler. Bu belirtilerle birlikte, narsisler şu belirtileri de gösterebilir:
– Gerçekçi olmayan büyük bir egoya sahip olmak
-Yüksek egolarını desteklemek için bir fantezi dünyasında yaşamak
-Kendini yetkili kişi olarak görmek
-Eleştiriye tahammül edememek
– Suçluluk duymadan başkalarını sömürmek
– Başkalarını küçümsemek ve korkutarak sindirmek
Narsistlerle uğraşmak parkta yürümek kadar olmasa da tatlı bir yana da sahiptir. Çünkü çoğu zaman narsistler ikna edici ve büyüleyecek kadar çekici olabilirler. Bu yönleri de bazen onların narsist olduğunu hızlı fark etmemizi zorlaştırabilir.
3.Narsisizm nesilden nesille aktarılabilir.
Bir kişilik bozukluğunun genetik yapımız tarafından belirlendiği yaygındır. Genetiğimiz narsisizme yardımcı olan psikolojik özellikleri aktarabilir. Ancak, aynı zamanda aynı fiziksel özellikleri de aktarıyor olabilir. Narsisizmden sorumlu spesifik bir gen olmamasına rağmen, çalışmalar bunun fiziksel bir özellik olduğunu göstermiştir. Yani birinin fiziksel görünümü ve taşıdığı fiziksel özellikler(Örneğin, iyi görünüm, güç, atletizm, çekici hareketler vb.) tarafından rahatsızlığın körüklendiği düşünebilir.
4.Narsisizme çevresel faktörlerden kaynaklanabilir.
Birçok rahatsızlık, çevremizin ve beslenmemizin bir kombinasyonu sonucu ortaya çıkar. Bazı insanların narsist olma olasılığı daha fazla veya daha az olabilir. Çevresel faktörler bu rahatsızlığa daha fazla teşvik edebilir. Örneğin bir çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamayan, duyarsız ya da aşırı talepkâr ebeveynler narsistik kişilik bozukluğuna zemin hazırlayan çevresel faktörler arasında yer alabilir.
5.Narsisizm erkeklerde daha sık görülür.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, narsisizm ABD nüfusunun %0,5’ini etkilemektedir. Bunun içinde narsisistik insanların %75’inin erkek olduğu tahmin edilmektedir. Hepimiz her konuşmayı kontrol etmeye çalışan, kendisi hakkında diğerlerinden daha fazla yorum yapan ve insanları aşağı çekmek için çaba gösteren bir erkekle tanışmıştır. Fakat neden erkeklerin bu narsisizm belirtilerini ve semptomlarını gösterme olasılığı daha yüksektir? Araştırmalar, narsisizmin, kişinin özgüven ve öz farkındalık ile ilgili sorunlarının belirtisi olduğunu göstermiştir. Kişi bu rahatsızlık sürecinde sadece büyük bir ego ile mücadele etmiyor çok daha şiddetli ve yoğun bir şeyi dengelemeye çalışıyor. Erkekler de toplumun başlangıcından beri nasıl yetiştirildikleri ve sosyalleştirildikleri ile ilgili mücadele vermektedir. Örneğin erkek çocuklarına ağlamamaları, duygularını paylaşmamaları ve savunmasız olamamaları söylenmesi gibi. Bu sebepledir ki erkekler narsisizm gibi bozukluklarla daha çok mücadele eder.
6.Narsisizm genellikle yetişkinliğe kadar teşhis edilmez.
Narsisizm gibi kişilik bozuklukları eğitimli tıp uzmanları tarafından teşhis edilir. Bu bir psikolog veya psikiyatrist olabilir. Bunun nedeni, kişilik bozukluklarını teşhis etmek için laboratuvar, kan veya genetik testler yapılmamasıdır. Narsisizmden muzdarip birinin yardım veya tedavi alması nadirdir. Ancak, yardım almayı istiyorsa bu kişi genellikle bir yetişkindir. Narsisizmin birçok belirtisi, narsistik kişinin bir yetişkin olana ve onları bu hale getirmiş olabilecek çevreden çıkana kadar belirgin veya görünür olmamasıdır.
7.Bir narsistin kişisel mücadeleleri nelerdir?
Narsistler ,bu bozukluğun sebep olduğu bir çoğumuzun asla yaşamadığı bazı zorluklarla karşılaşırlar. Bu zorluklar şunlardır:
-Yalnızlık
-Aileden ayrılma
-Arkadaşa sahip olamama
-Romantik ilişkiler için mücadele etme
-Ekonomik ve kariyer sorunları
-Reddedilme korkusu
8.Genellikle terapi ile tedavi edilir.
Narsisizm için bir tedavi yoktur, ancak terapinin yardımcı olduğu bilinmektedir. Konuşma terapisi, psikologlar ve psikiyatristler tarafından kullanılan birincil yöntemdir. Hastanın benlik saygısı (özgüvenini) düzeyini yükseltmek, çevrelerindeki insanlar için daha gerçekçi beklentilere sahip olmalarına yardımcı olmak neden oldukları yaraları iyileştirmek için düzenlenmiştir. Ne yazık ki, çoğu narsist terapiye gitmek istemiyor hatta aramıyor. Ve genelde ilişki veya iş konusunda tamamen dibe vurduklarında yardım almak istiyorlar.
9.Narsistler genelde hangi tür mesleklere sahiptir?
Narsistler zirveye tırmanmak için şişirilmiş egolarını ve özgüvenlerini kullanabilir. Bizi yıpratabilirken, aynı zamanda çekici, ikna edici, pürüzsüz konuşmacılar olabilir. Bu, profesyonel dünyada onlara büyük fayda sağlar. Araştırmalar, narsistlerin garantili bolluk ile kariyer aradığını gösteriyor. Ayrıca kariyerlerinde otorite figürü olabilecekleri işler arıyorlar. Bu ihtiyaçlara uygun bir kariyer bulmak, narsistleri güçlü , hayranlık ve saygı duyulan olmaya devam etmesini sağlar. Sonuçta, bu onların eleştiri ve yargılardan kaçınmasına izin verir. Narsist için, patron olmak hedeftir.
10.Bir narsistle başa çıkmanın yolları vardır.
İster bir narsistle çalışıyor olun, ister bir arkadaşınız ya da akrabanız olsun, hayatınızda böyle insanlar için yer açmaya devam etmenin sağlıklı yolları vardır. Bu yollardan belki de en önemlisi kendimiz için bir sınır belirlemektir. Sağlıklı sınırlar, kendimiz olmamıza izin verecek, aynı zamanda kendimizi ilk sıraya koyacaktır. Narsistler zorba olabilir ve kendilerini daha iyi hissetmek için başkalarını aşağılayabilir. Bu yüzden eğer bir narsistin yanında olacaksak, o zaman her şeyi kişisel olarak algılamamak çok önemlidir. Bir başka önemli ipucu, tüm bunların altında yatan acıyı anlamaktır. Narsistler sert görünümlerinin altında kırılgandırlar. Bunu bilmek her zaman kazandırır.