Kendinizi Daha İyi Bir Yıla Hazırlamak İçin Yapılacak İlk Şey
Kendini geliştirmek isteyenler buraya!
Her türden rahatsızlıktan kaçınmayı çok küçük yaşlardan itibaren öğreniriz ve yetişkinliğe doğru ilerledikçe bu kaçınma devam eder. Hatırlayabildiğimiz kadarıyla; canımız acıdığında, ebeveynlerimiz bizi yatıştırmak için acıyan yerlerimizi öperdi. Arkadaşlarımızla tartıştığımızda özür dilememizin her şeyi çözeceği söylenirdi. Bir spor takımına katıldığımızda, sadece orada olduğumuz için ne olursa olsun hepimiz ödüller alırdık.
Sosyal medyada, mutluluğun ideal ve arzu edilen durum olduğuna dair mesajlara boğuluyoruz. Bize sürekli olarak, ne olursa olsun mutlu olmamız gerektiği ve eğer değilsek mutlu olmaya çalışmamız gerektiği söyleniyor. Yaşadığımız dünya; rahatsızlıktan kaçınmaya ve fiziksel, duygusal veya sosyal rahatlığı güvence altına alacak bir yol bulmaya bizi şartlandırıyor.
Ayrıca, bizi zorlayan ve olumsuz duygular uyandıran çoğu şey için kolay bir çözümünün olması bekleniyor. Kendimizi kötü hissettiren şeyi düzeltmezsek, “başarısız olduğumuz” ve temelde “hatalı” olduğumuz varsayılıyor.
İçgüdülerimiz Bizi Rahatsızlıktan Kaçınmaya İter
İçsel baskı; kaçınmamız, kurtulmaya çalışmamız ya da mücadele vermemiz için itici güçtür ve çoğu zaman bunaltıcı duygulara, sıkıntıya ve ıstıraba yol açar. Kendimizi iyi hissettiren, içgüdüsel ve anlaşılır bir şekilde daha fazlasını istediğimiz ve bizim için daha iyi olduğunu algıladığımız şey için çabalarız.
Rahatsızlıktan gün içinde nasıl kaçınabileceğinizi düşünün. Kendini yansıtma karmaşıklığından kaçınmak, rahatsızlıkla birlikte yaşamak, rahatsızlığı yoğunlaştıran ve uzatan zorlu kararlar almak için kendinizi daha az hissetmeyi tercih ettiğiniz anlar üzerine kafa yorun.
Kaçınma, Davranışı Nasıl Etkiler?
Bağırmayı, fazla yemeyi veya işleri ertelemeyi seçtiğiniz anlar, korku, üzüntü, utanç veya hayal kırıklığı gibi duyguları azaltma veya bunlardan kurtulma girişiminde dürtüyle hareket ettiğinizde gerçekleşir. Negatif olanlar da dahil olmak üzere tüm insani duyguları normal karşılarsanız, bu duygulara; sizi yönlendirmek ve sizin için gerçekten önemli olan şeyleri belirlemek, istediğiniz gibi ve değerleriniz doğrultusunda davranmanıza yardımcı olmak için şans tanımış olursunuz.
Örneğin, sosyal olarak kendinize meydan okumayı ihmal ettiğinizde; mesela bir sohbete katılmak ya da savunmasızlıktan ve tartışmadan korktuğunuz için sevdiğiniz bir kişiye veya arkadaşınıza yaklaşmaktan kaçındığınızda, kişisel gelişim için başlıca fırsatları kaçırıyorsunuz.
Yeni Yıl ve Sonrası İçin İlk Yapmanız Gereken Şey
Önümüzdeki yıl ve sonrası için güç; rahatlıkla, istekle ve merakla rahatsız olabilmekten geçiyor.
Ortaya çıkan her düşünce ve duygu için farklı davranmaktan keyif alın. Zihnimiz bizim koruyucumuzdur. Bizi her zaman rahatsızlık hissetmekten alıkoymaya çalışır ve rahatsızlık hissettiğinde olayları incitici, olumsuz ve tehdit edici olarak algılar.
Zihninizden geçenleri yüzeysel olarak ele almak, alışılmış, tanıdık ve “rahat” davranış kalıplarına geri dönmek yerine gözlemleyin, meraklı olun, açıklık ve esneklik sağlayın. Ham ve filtrelenmemiş düşünceleriniz ve hisleriniz yerine, değerleriniz ve sizin için önemli ve anlamlı olan şeyler adına hareket edin.
İlginçtir ki bir durum hakkındaki düşünceler ve duygular, o durumun gerçek vaziyetinden çok daha kötüdür. O anda düşüncelerinizi ve hislerinizi yazarsanız ve saatler veya günler sonra geri dönüp bakarsanız bunu anlarsınız. O durum hakkındaki his ve düşüncelerinizin, o durumun gerçekteki halinden çok daha kötü olduğunu görürsünüz.
Entelektüel olarak kendinize meydan okuduğunuzda kişisel bir tatmin ve başarı duygusu kazanacağınızı bilseniz bile; zihniniz, özellikle düşünceleriniz ve hisleriniz sizi bundan alıkoyar. Sonunda sadece bunu kaçırmakla kalmaz, ayrıca kendinizi yıpratmış olursunuz. “Yeterince iyi değilim”, “yapamıyorum”, “kimsenin umrunda değil” gibi duygular alışkanlık haline gelir.
Zorluklar ve sıkıntılar sayesinde özgün benliğinizle temasa geçer, değişime ve dönüşüme adanırsınız ve kendinize bazı önyargılı deneyimler, fikirler ve güçlü inançlarla çalışma fırsatı verirsiniz.
Zihniniz Size Kaçınmanız Gerektiğini Söylediğinde Ne Yapmalısınız
Zihniniz bu konuda size yardımcı olabilecek inanılmaz bir araçtır. Size bir şeyden kaçınmanızı söylediğinde, kendinize hangi rahatsızlıktan veya korkudan kaçındığınızı sorun. Değerlerinizi belirleyin ve bu değerleri önemseyip önemsemediğinizi düşünün.
Eğer sizin için anlamlı olan değerlerden uzaklaşıyorsanız, her ne düşünce ve duygu ortaya çıkarsa ve her ne rahatsızlık uyandırırsa o şekilde olmaya istekli olarak işleri farklı şekilde yapmayı düşünün. Zihninizin başlangıçta direnmesini bekleyin, buna mecburdur. Nazikçe ve şefkatle, kaçınılmaz olarak kendinize verdiğiniz sonsuz faydalara geri dönün.
Kimliğiniz ve benlik kavramı geçişiniz, rahatsızlığa ve sıkıntıya rağmen başardıklarınızın depoladığınızda gelişir. Size gelecekteki zorlukları aşma iradesini ve rahatsızlık hissetmeniz gerekse bile bunların üstesinden gelebileceğiniz inancını sağlar.
Rahatsızlığa Sabrederek Özsaygı ve Özşefkat Kazanın
Rahatsızlığınıza sabretmek, bir özsaygı ve özşefkat eylemidir. Özşefkat; fiziksel hislerinizi ve duygusal durumlarınızı fark etmekten, onlarla yaşamaktan ve onları kabul etmekten gelir. Kişisel gelişiminiz; kendinizle ilgili yeni bir şey öğrendiğinizde, bu bilgileri işleyişinizi ve genel yaşam kalitenizi iyileştirmeye yönelik adımlar atmak için kullandığınızda artar. Kendinize olan sevginiz, tüm benliğinizi fark edip kucakladıkça gelişir ve sürdürülür.
Siz zihninizden sorumlusunuz; o sizden sorumlu değil. Önümüzdeki yıl için rahatsızlıklarınıza tolerans göstermeyi bir öncelik haline getirin. Kişisel gelişiminizi arttırmak ve en iyi benliğiniz olmayı pekiştirmek için kasıtlı ve proaktif olarak bu yönde ilerleyin. İyiliğinizi, bilgeliğinizi ve amansız gücünüzü tam olarak somutlaştırın ve seçtiğiniz hayatı yaşamak için çalışın.