İlişkinizde sorunlarınızın kaynağı düşündünüz mü? Yapılan araştırmalar bizlere çiftlerin sorunlarının büyük bir kısmını iletişim problemlerinin oluşturduğunu gösteriyor. Yazıyı okurken durup bir düşünmenizi isterim kendinizi partnerinize gerçekten iyi bir şekilde ilettiğinizi ve mesajın doğru algılandığını düşünüyor musunuz? Cevap hayır ise siz de iletişim kurarken yaptığınız bazı yanlışlar var demektir.
Doğru bir iletişim kurmak için işinize yarayacak beş altın kuralı size anlatacağım hepsine yüzde yüz uyamasanız bile bu noktalara dikkat etmek daha sağlıklı bir iletişim kurmanızı kolaylaştıracak. Bu kuralları okurken belki de nerede hata yaptığını fark edip davranışınızı düzelteceksiniz ve bu adımla ilişkinizdeki sorunda ortadan kalmış olacak. Bu kadar basit olamaz demeyin çünkü günümüzde hepimizin özellikle çiftlerin en önemli sorunu olan iletişim problemi aslında ufak adımlar atarak çözülebilir.
- Suçlamayı bırak ve haklılık payı ver: Özellikle tartışma anında bireylerin en kolay yaptığı ama ilişkileri en çok yıpratan şey suçlamadır. Sen şöyle yaptın, bana bunu dedin, öyle yapmamalıydın, her zaman böylesin gibi karşıdakine yöneltilen eleştiri ve kişiliğine yapılan saldırılarla kendinizi anlatamazsınız. Partneriniz siz onu suçladıkça savunmaya geçer, bir çıkmazın içine düşersiniz. Bunun yerine konuştuğunuz ya da tartıştığınız konuda ne kadar haklı olduğunuzu düşünseniz de onun haklı olduğu bir yer bulun ve bu konuda haklı olduğunu ona söyleyin. Bu davranışınız onun kalbini yumuşatacak olan hatta onun silahları indirmesine ve hatasını daha net görmesini sağlayacak olan adımdır.
- Empati Kur: Empati onun taktığı gözlükten hayata bakabilme becerisidir. Kendini onun yerine koymaktır, ben olsam şöyle yapardım demek değil. Onun nasıl hissettiğini ve olayı nasıl anladığını algılayabilmektir. Empati kurmak karşıdakinin duygu elbisesini giyebilmektir. Eğer partnerinizi anlamak istiyorsanız kendinizi bir kenara koyun ve bir süreliğine o olmaya çalışın böylece konuya daha objektif yaklaşabilir, olumsuz düşüncelerinizi tekrar değerlendirirsiniz. Empati kurarken kendisine onu anladığını ifade etmeyi atlamayın unutmayın anlaşıldığını hissetmek herkesi rahatlatır. Anlaşılmak başlı başına iletişimin doğru gittiğini gösterir.
- Soru Sor: Düşünceleri hakkında zihin okumak ya da çıkarım yapmak yerine onu daha iyi anlayabilmek için soru sormayı dene. Üzgün olduğunu hissediyorum. Sana yardımcı olmadığım için mi öfkelisin? Ne olsaydı daha iyi hissederdin, gibi. Ayrıca empati kurduğunuzda sorduğunuz sorular da onu doğru anlayıp anlamadığınızı açıklar yanlış bir bağ kurmanızı engeller. Açık iletişim partnerinize duygularınızı onu incitmeyecek ama olduğu gibi aktarmakken onu doğru anlamak için sorduğunuz sorularda açık iletişim kurmanıza yardımcı olur. Ayrıca partneriniz içe kapanık ya da duygularını ifade etmekte zorlanan biriyse sorulara cevap vererek kendini daha iyi anlatır. Burada dikkat etmeniz gereken zorlayıcı sorular sormamak, ısrar etmemek ve kesin bir cevap beklememektir. Bu davranışlar faydadan çok zarar getirir. Karşınızdaki kişi kendini sorguda gibi hissedip çekilebilir ya da savunma yapabilir.
- Ben Dili Kullan: Suçlamaların bir ilişkiyi ne kadar olumsuz etkilediğinden bahsettik. Suçlama içeren bir diğer iletişim şekli de sen ile başlayan cümlelerle konuşmaktır. Sen cümleleri hem suçlama içerir hem de cümleyi kuran kişinin hissettikleri hakkında bilgi vermez. Sonuçta hem karşı tarafı suçlar hem de hissettiklerinizi partnerinize söylemeden yanlış bir iletişim kurmuş olursunuz. Eşinizin geç saatlere kadar çalıştığı için rahatsız olan bir eş düşünelim. Sen dili kullananlar rahatsızlığını şöyle ifade eder: “ Gece geç saatlere kadar çalışıyorsun ama bize vakit ayırmak aklına gelmiyor. Sen yokken biz ne hissediyoruz umurunda değil.” Bu cümleyi daha etkili olan ben diline çevirdiğimizde “Gece geç saatlere kadar çalıştığın günler çocuklarla tek başıma kendimi yalnız hissediyor ve korkuyorum. Daha erken gelmeyi ayarlar mısın?” Ben dilinde öncelikle karşı tarafa bir suçlama yok o yüzden büyük ihtimalle partneriniz savunmaya geçmeyecektir, yalnız hissetmek ve korkmak duyguyu açıkladı, karşı taraf hem hissettiklerinizi hem erken gelmenizi neden istediğinizi anladı, son olarak yaptığınız öneri de değerlendirilmeye alınacaktır. Ben dili alttan almak değil karşınızdakini suçlamadan kendinizi ifade etmektir. Tartıştığınız partneriniz size “sen zaten hep kendi hislerini önemse! ben de çok kızgınım!” demeniz mi yoksa “öfkeli olduğunu görüyorum, benim de kırgın ve kızgın olduğumu bilmeni istiyorum.” demek mi daha iyi? Ben dilinde, eleştiri yok ama empati var kızgın olduğunu anlıyorum demek bu gösteriyor ama o kızgın diye biz de duygularımızı söylemekten geri kalmıyoruz ben de kızgınım bilmeni isterim diyerek bunu belirtiyoruz. Ben dilini kullanmak olayın sizde yarattığı duyguyu ve sıkıntıyı karşı tarafa aktarmaktır.
- Saygıyı Elden Bırakma: Ne olursa olsun, tartışma ne kadar şiddetli olursa olsun partnerine karşı saygılı olanlar her zaman tartışmadan sonra çabuk toparlanır ve bir süre iletişim kuramasalar da daha sonra ilişkileri zarar görmeden devam ederler. Sadece romantik ilişkilerde değil tüm ilişkilerinizde saygıyı elden bırakmadığınız sürece diğer iletişim engellerine de takılmayacaksınız. Bazen öfke bizi ele geçirir ve kontrol edemeyeceğimiz bir sınıra geliriz işte o sınırı hissettiğiniz an saygı ilişkisini kuramayacağınız andır. Bardağın taşacağını hissettiğiniz o an uzaklaşın ve karışınızdakiyle tekrar saygılı bir iletişim kurmaya hazır hale gelene kadar bekleyin.
Bu saydıklarım iletişiminizi güçlendirecek maddelerdir ama unutmayın iletişim, anlaşılmakla başlar. Partnerinizi sadece anlamanız bile ilişkiniz için iyileştirici olacaktır.
“Baharın geldiğini bir tomurcuğu her gün gözleyerek bir gün patlayıp yeşilini güneşe ve bize gösterdiğini bilemeyeceğiz. Neden? Vaktimiz yok, tomurcuğa bakacak halimiz yok, tomurcukla aramızda iletişim yok. Tomurcuk, rüzgar, ağaç, kuş, toprak, bulut, yağmur vesaire ile iletişimimiz kesilmiştir. Artık birbirimizin dilinden anlamıyoruz. Korkunç. Çiçek açmış bir şeftali dalına trene bakar gibi yaban yaban bakan bir çocuk insana dehşet veriyor.”
-Mustafa Kutlu