İlişki bağımlılığı ve zayıf sınırların üstesinden gelmek, kişisel ihtiyaçlarımızı fark etmemizi ve onlara değer vermemizi gerektirir, ancak çoğumuz anlaşılır bir şekilde, aşırı muhtaç olma korkusuyla ihtiyaçlarımızı inkar ederiz.
Kişilere bağımlılık, insanları memnun etme ve sınır sorunları, ihtiyaçlarımızdan ve duygularımızdan kaçınma eğilimimize dayanır. Bunun yerine, diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamaya, onları mutlu etmeye ya da sorunlarını çözmeye çalışırız. Ve eğer size (kelimeler ya da eylemlerle) ihtiyaçlarınızın önemli olmadığı, herhangi bir ihtiyacınızın olmaması gerektiği ya da diğer insanların ihtiyaçlarının her zaman sizinkinden daha önemli olduğu söylendiyse, ihtiyaçlarınız olduğunu kabul etmek ve bunları başkalarına anlatmak, kendinizi muhtaç biri gibi hissettirebilir. Ancak, genellikle durum böyle değildir!
İhtiyaçlarınızı kabul etmek ve bunu başkalarıyla paylaşmak iki nedenden dolayı kendinizi muhtaç biri gibi hissettirebilir:
İhtiyaç duymaya alışkın değilsiniz.
Diğer insanlar aşırı muhtaç olduğunuzu düşünüyor.
Öyleyse, her iki konuya da bir göz atalım ve kendiniz ve ihtiyaçlarınız üzerinde daha sağlıklı bir şekilde düşünebilmeniz için bunların ötesine nasıl geçeceğinizi öğrenelim.
İhtiyaçlarınızı yıllarca bastırmanız size muhtaçlık hissi verir
Herkesin ihtiyacı var.
Bunlar ortak ihtiyaçlarımızdan bazıları:
Uyku, dinlenme, yiyecek, su, barınak, giyim, fiziksel güvenlik ve sağlık.
Fiziksel ve duygusal emniyet, finansal güvence.
Bağ-ilişki, saygı, güven, kabul, sevgi, dostluk, başkalarıyla kaliteli zaman geçirme.
Benlik saygısı, bağımsızlık, yaratıcılık, eğlence, zorlukları başarma, yeni deneyimler, kişisel gelişim.
Başka ihtiyaçlarınız da olabilir, bu normaldir. İhtiyaçlar yanlış olamaz, çünkü bunlar sağlıklı, güvenli, tatmin ve mutlu olmak için ihtiyaç duyduğunuz şeylerdir. Ve hepimiz sağlıklı, güvenli ve mutlu olmayı hak ediyoruz.
Çocuk olarak ihtiyaçlarının normal ve kabul edilebilir olduğunu öğrenen insanlar, genellikle öz bakım uygulamada (kendi ihtiyaçlarını karşılama) ve başkalarından ihtiyaç duydukları şeyleri istemede sorun yaşamazlar. Ancak ihtiyaçlarınız, çocuklukta göz ardı edildiyse, duygusal veya fiziksel ihtiyaçlarınızın karşılanmasını istediğiniz için ayıplandıysanız (örneğin, bencil olduğunuzu söylendiyse) veya diğer insanların ihtiyaçlarının her zaman sizinkinden daha önemli olduğunu öğrendiyseniz, ihtiyaçlarınızı kabul etmek rahatsız hissettirebilir. Hatta bir şeye ihtiyaç duyduğunuz için kendinizi ayıplamaya, kaçınma ya da hissizleştirme yoluyla (alkol, uyuşturucu, yemek, elektronik aletler bunu yapmanın yaygın yollardır) ihtiyaçlarınızdan kaçındığınız için kendinizi yenilgiye uğratan bir kalıpta kalmaya devam edebilirsiniz.
Eylem adımı: Günde en az iki kez kendinize “Neye ihtiyacım var?” Diye sorun. İhtiyacınız olan şey hakkında size değerli bilgiler vereceğinden, duygularınıza ve vücudunuzun nasıl hissettiğine dikkat edin. İhtiyaçlarınızı iyi, kötü ya da muhtaç, yararsız olarak yargılamamaya çalışın. Amacınız ihtiyaçlarınızı kabul etmek ve bunları nasıl karşılayacağınızı bulmaktır. Onları kendiniz karşılayabilir misiniz? Bu ihtiyaçları karşılamanıza yardımcı olacak en iyi kişi kim?
Diğer insanlar size çok muhtaç olduğunuzu söylediklerinde ihtiyaçlarınız sizi muhtaçmış gibi hissettirebilir
İnsanlar size bunu söylüyor diye de kendinizin muhtaç olduğunu düşünebilirsiniz. Bu genellikle çocukluk döneminde ihtiyaçlarınızı karşılayamayan veya karşılamak istemeyen velileriniz ile başlar. Ancak, yetişkinlikte kişilere bağımlı insanlar da ihtiyaçlarını karşılayamayan veya karşılamak istemeyen insanlarla ilişki kurma eğilimindedir. İnsanları memnun etmeye çalıştığınızda, başkalarının ihtiyaçlarını giderdiğinizde, gerginliklerini azalttığınızda yahut onlara yetki verdiğinizde siz ihtiyaçlarınızı reddederken veya en aza indirirken onlar sizden faydalanır, yani ihtiyaçlarınızı görmezden gelme konusunda bir menfaatleri vardır. Örneğin, partneriniz video oyunları oynamak için yalnız kalmak istiyorsa veya harcamalarından şikayet etmenizi istemiyorsa, muhtemelen “sen de aşırı muhtaç ve acizsin” demenin sizi susturacağını ve ihtiyaçlarınıza devre dışı bırakacağını biliyordur.
Birisi “çok muhtaç ve acizsin” dediğinde, sizi kendi ihtiyaçlarınızı görmezden gelmeye ve kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yönlendirir.
“Aşırı muhtaç biri” veya “aşırı duygusal biri” olarak etiketlenme korkusundan, herhangi bir şeye ihtiyaç duyma konusunda güvensiz hale geliriz. Bu nedenle, bu etiketlerden kaçınmak için her ne pahasına olursa olsun ihtiyaçlarımızı bastırırız.
Eylem adımı: Kimin size çok muhtaç olduğunuzu söylediğine dikkat edin. Yaşamınızda şu anda size bu mesajı veren biri var mı? Yoksa çocukluktan içselleştirdiğiniz ve şimdi kendinize söylediğiniz bir düşünce mi? Unutmayın, sadece birilerinin size muhtaç olduğunuzu söylemesi öyle olduğunuz anlamına gelmez!
Bir kişi aşırı muhtaç olabilir mi?
İhtiyaçlarınızın aşırı mı yoksa mantıksız mı olduğu sorusu zor olabilir. Bir dereceye kadar cevap özneldir. Bazı insanların sizin ihtiyaçlarınızı karşılayabileceklerinden daha fazla bulması mümkündür, bu yüzden sizi aşırı ihtiyacı olan biri olarak görürler. Ancak kimileri de ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve bu nedenle sizi muhtaç olarak görmezler. Bazen, bir ilişkide ihtiyaçların uyumsuzluğu olduğunda, uzlaşma ve iletişim yöntemleri ile bu uyumsuzluklar üzerinde çalışabiliriz; bezen de uyumsuzluk üzerinde çalışılamayacak kadar çok büyüktür.
Öte yandan, bazı insanlar sağlıksız bir bağımlılık seviyesine sahiptir. Kendileri hakkında iyi hissetmedikleri ya da birileri onlara değerli, sevilen veya kabul edilebilir olduğunu söylemedikçe / göstermedikçe değerlerinden şüphe duydukları ölçüde, sürekli olarak onaylama, saygı, dikkat ve güvence vermeleri için başkalarına ihtiyaç duyarlar.
Kuşkusuz, herkesin arkadaşları ve aileleri tarafından biraz onaylanmaya ve güven verilmeye ihtiyacı vardır, ancak özellikle depresif, çıldırmış endişeli ve saplantılı (eşinize cevap vermediği için bir saat içinde düzinelerce mesaj atmak gibi) hissediyorsanız tüm bu duygusal ihtiyaçları karşılamak için başkalarına bağımlı olmak sorunludur. Bu anlattığımız kısım sizin yaşadıklarınıza benziyorsa, bir terapist daha güvenli bir bağlanma stili geliştirmenize, özsaygınızı geliştirmenize ve üzüntü tolerans becerilerini öğrenmenize yardımcı olabilir, böylece kendi duygusal ihtiyaçlarınızı daha fazla karşılayabilirsiniz.
Kaynak: https://blogs.psychcentral.com/imperfect/2020/07/having-needs-doesnt-make-you-needy/