Yazan: David Robson
22 Temmuz 2020
“Üstbilişinizi” artırmak, hedeflerinize daha kolay ulaşmanıza yardımcı olur. İhtiyacınız olan daha stratejik düşünmeyi öğrenmek – herkesin yapabileceği bir şey.
Ne zaman başarının sırları hakkında bir şeyler okusanız şüphesiz Thomas Edison’un “Dehanın yüzde biri ilham, kalan yüzde doksan dokuzu terdir” sözüne rastlarsınız
Söylenene göre Edison’un ampulü icadı sırasında, hemen alev almayan uygun bir madde bulması ona 3000 denemeye mâl olmuş. Bu hikayenin amacı, azim ve kararlılığın çoğunlukla yaratıcılık gibi özelliklerden daha önemli olduğunu anlatmaktır.
Uzun dönem hedeflerinize ulaşma konusundaki en önemli yardımcılarınız hiç şüphesiz ki sabır ve sebattır. Fakat Edison’un hedeflerine ulaşırken izlediği stratejik süreci de iyi anlamak gerekir. Onun yaptığı gelişigüzel bir şekilde bir denemeden diğerine atlamak değildi, aksine devamlı olarak fikirlerini yenileyip duruma uyum sağladı. 1890’da Harper’s dergisine verdiği demeçte, ”Bir teori ortaya atacağım ve onun çürüdüğünü görene kadar üzerinde çalışacağım” dedi. “Böylece teorim bir anda boşa çıkacak ve yeni bir teori ortaya çıkacak.” Edison her adımında, başarısızlıklardan ders alan ve küçük başarılara dayanan akıllı kararlar alıyordu.
Başkaları aynı kıvrımlı yolu özenle takip ederken, stratejik zihniyete sahip insanlar sürekli olarak daha verimli bir yol arıyorlar.
Yeni bir cihazla uğraşan bir mucit olmayabilirsiniz, ancak Ulusal Bilimler Akademisi’nin bildirilerinde yayınlanan yeni bir çalışma, hedeflerimizin peşinde benzer bir düşünce tarzının hepimize yarayacağını söylüyor.
“Stratejik zihniyet” olarak adlandırılan bu yapı, aksilikler ve zorluklar karşısında mevcut yaklaşımınızı sorgulama ve iyileştirme eğilimini ifade eder. Başkaları aynı kıvrımlı yolu özenle takip ederken, stratejik zihniyete sahip insanlar sürekli olarak daha verimli bir yol ararlar. Singapur Ulusal Üniversitesi’nden PatriciaChen, ”Bu insanların çabalarını nasıl daha etkili bir şekilde yönlendireceklerini anlamalarına yardımcı oluyor” diyor. Chen’in yeni araştırması, bunun başarı ya da başarısızlık arasındaki farkı belirleyebileceğini gösteriyor.
Thomas Edison’un icatları sadece dehasının izdüşümleri değildi, onun disiplinli ve stratejik düşünme yetisinin ve aralıksız denemelerinin sonucuydu
Düşünme üzerine düşünmek
Chen’in bulguları üstbiliş (kendi düşünce süreçlerimiz hakkındaki farkındalığımız ve anlayışımız, kısaca “düşünmeyi düşünmek”) üzerine zengin bir araştırma havuzu üzerine kuruludur. Hedefinize ulaşmadaki sürecinizi gözlemlemeniz, hatalarınızı ve gelişmesi gereken konuları tespit etmeniz ve sonrasında bu zorlukları aşmak için adım atmanız sizin işinize yarayacak bilişötesi stratejilerdir.
Fransızca öğrenen bir yabancı olduğunuzu varsayalım. Üstbiliş sizin kelimeleri okuyarak öğrenmeye çalışmaktansa kendi kendinizi sınamanızın öğrenme konusunda daha faydalı olacağını anlamınız sağlar. Konuşmaları takip ederken zorlandığınızın farkına varabilir ve (dil bilgisine odaklanmak yerine) dile olan kulak aşinalığınızı geliştirmek için Fransız filmlerini izlemeye daha fazla zaman harcamaya karar verebilirsiniz. Öte yandan daha akıcı konuşabilmek için yerlilerle gittikçe karmaşıklaşan diyaloglar kurmaya çalışır ve kendinizi adım adım konuşmalara ısındırabilirsiniz.
Bilişötesi stratejilerin kullanımı sadece ham zekanın bir yansıması değildir. Lozan’daki İsviçre Federal Mesleki Eğitim ve Öğretim Enstitüsü’nde çalışan ve kendi araştırmalarıyla üstbilişi ölçmenin farklı yollarını bulan Jean-Louis Berger, ”Bu stratejiler, IQ’nun etkisini göz önüne aldıktan sonra bile başarı getiriyor” diye açıklıyor.
Yapılan araştırmalar, izole disiplinlerde üstbilişselliğin önemini göstermişti – ancak Chen, farklı alanlarda daha genel kalıpların olup olmadığını da merak etti. Bazı insanlar hedeflerine ulaşmak için bilişötesi stratejiler uygulamaya daha mı meyilliler? Şayet öyleyse, diğer insanlara da stratejik düşünmeyi öğretebilir miyiz?
Bunu öğrenmek için, Chen ve ekibi stratejik düşünme seviyesini test etmek için bir anket hazırladılar. Siz kendinizi aşağıdaki ankete tabi tutabilirsiniz. Aşağıdaki ifadeleri 1 (asla) ile 5 (her zaman) arasında bir ölçekte değerlendirmeniz yeterlidir:
- Sıkıştığınız durumlarda ne sıklıkla “Kendi yardım etmek için neler yapabilirim?” sorusunu sorarsınız?
- İlerleme kaydetmediğinizi hissettiğinizde, kendinize ne sıklıkla: “Bunu yapmanın daha iyi bir yolu var mı?” diye sorarsınız?
- Bir konuda amacınıza ulaşamadığınız vakit, “Bunu nasıl daha iyi yaparım?” sorusunu ne sıklıkla sorarsınız?
- Zorlandığınızı hissettiğiniz anlarda, kendinize ne sıklıkla: “Bu konuda kendimi daha iyi hale getirmek için yapabileceğim şeyler nelerdir?” sorusunu sorarsınız?
- Bir şeyle mücadele ederken, kendinize ne sıklıkla: “Kendime yardım etmek için ne yapabilirim?” sorusunu sorarsınız?
- Ne zaman bir şeyler sizi zorlasa, “Bu konuda daha iyi olmak için ne yapabilirim?” sorusunu ne sıklıkla sorarsınız?
Ne kadar yüksek bir puan aldıysanız stratejik bir yaklaşım sahibi olma ihtimaliniz artıyor.
İlk deneyde, Chen’in ekibi 365 öğrencinden oluşan bir gruba sonbahar döneminin ortasında ölçeği tamamlamalarını istedi. Tahmin edildiği gibi, elde ettikleri puanlarla (yukarıda açıklanan türden) çeşitli öğrenme stratejilerini kullanma konusundaki yetenekleri ölçüldü ve öngörüler sonucunda öğrencilerin derslerden alacakları notlar üzerinde tahminler yapıldı.
Stratejik zihniyetin farklı alanlardaki hedef arayışını etkileyip etkilemediğini görmek isteyen Chen ve ekibi, daha sonra akademik veya mesleki bir zorlukla uğraşan (yeni bir yazılım dili öğrenmek gibi) ve bir sağlık hedefi (kilo vermek gibi) peşinde koşan 356 katılımcıdan oluşan bir grubu inceledi. Stratejik zihniyet bir kez daha katılımcıların ilerlemelerini düzenli ve sistematik şekilde izlemesi gibi bilişötesi teknikleri kullandıklarını ve sonuç olarak her iki tür hedefe ulaşmadaki genel şanslarını başarıyla öngördü. Bazı insanlar, yaptıkları herhangi bir faaliyete yaklaşımlarını uyarlama ve iyileştirme konusunda daha fazla özen gösteriyorlar ve bu, görünüşte alakasız konularla genel başarılarını ciddi anlamda etkiliyor.
Kendi öğrenme stratejileri hakkında daha bilinçli olan öğrencilerin daha iyi notlar alma olasılıkları daha yüksek.
Son deneylerinde araştırmacılar, insanlara stratejik bir zihniyetin öğretilip, yeni zorluklar karşısındaki davranışları değiştirilebilir mi, bunu test ettiler.
Katılımcılar ilk olarak sosyal medyada bir özetini paylaşmak zorunda oldukları, stratejik zihniyetin temel kavramını özetleyen bir makale okudular. Daha sonra, görünüşte sonsuz yumurta ile dolu bir laboratuvara götürüldüler. Görevleri, bir aşçılık okulunun ilk gününde öğrenebileceğiniz türden bir şeydi: beyazları sarılardan mümkün olduğunca temiz bir şekilde ayırmak. Beyaz çöp kutusuna yumurta sarısı girerse ceza alacaklardı.
Bu biraz eksantrik bir seçim gibi görünse de, sürpriz değeri taşıması nedeniyle seçildi. Chen, ”Çoğu katılımcı için nispeten yabancı ve zorlayıcı, açık performans metriklerine sahip ve farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir görev istedik” diye izah ediyor bu durumu. Görevin açık bir ”doğru” cevabı yoktu – katılımcılar yumurtayı parmaklarıyla süzebilir veya kabukta açtıkları küçük bir delikten yumurtanın beyazını akıtabilirlerdi. Bu durum onları en işe yarayan tekniği bulmaya zorladı. Chen, ”Bu görevi verimli bir şekilde yapmanın farklı yollarını bulmak söz konusu olduğunda insanlar çok yaratıcıydı” diyor.
Tabii ki, stratejik zihniyet hakkındaki makaleyi okuyan katılımcılar, alıştırmayı daha meraklı bir şekilde ele aldılar – farklı olası yöntemleri keşfetme ve davranışlarını buna göre uyarlama fırsatını daha fazla kullandılar. Sonuç olarak, bir kontrol grubuna karşı büyük bir performans farkı gösterdiler.
Gerçek azim
Stratejik zihniyetin hedef arayışındaki rolünü incelemenin yanı sıra, Chen’in çalışmaları diğer çeşitli psikolojik yapıları da incelemiştir. Örneğin, “başarısızlık benim cesaretimi kırmıyor” gibi derecelendirme ifadeleriyle ölçülebilen “sabır ve sebat” olarak tanımlanan ve giderek popülerleşen bir özellik olan “azim” ile karşılaştırmalar yaptı. Azmin insanların yaşamlarındaki belirli sonuçları için inanılmaz derecede önemli olduğu biliniyor, ancak Chen bunun stratejik zihniyetle büyük ölçüde ilgisiz olduğunu buldu: görünüşe göre her yapı kişinin başarısına ayrı şeyler katıyor.
Sonuçlar, azim kavramı üzerine araştırma yapan Pennsylvania Üniversitesi’nden bir psikolog olan Angela Duckworth da etkiledi. ”Bu çalışmayı seviyorum ve lisans dersim olan GritLab’de bundan bahsetmeyi planladım”. “Benim görüşüme göre azim, kişinin bütün başarısızlıklara rağmen uzun vadeli bir hedefe giderken kendini yönlendirebilmesiyken, stratejik zihniyet kısa ya da uzun vadeli hedeflerde sürekli olarak verimlilik aramak üzerindedir.” O da Chen gibi, iki yapının birbirini tamamlaması gerektiğini düşünüyor. “Azimli olabilirsiniz, ancak uzun vadeli hedefinize ulaşmak için yeni ve farklı yollar denemeyebilirsiniz. İdeal olan bu değildir.”
Dehanın yüzde biri ilham ve %99’u ter olabilir, ancak bir takım stratejik düşüncelerle kendimizi çok fazla kan, ter ve gözyaşından kurtarabiliriz.
Bu ilk makale elbette bu kavramın bir kanıtıydı ve stratejik düşünmenin faydalarının farklı bağlamlarda çoğaltılması gerekmekte. Chen, ”Şu anda bildiğimiz, yetişkinlerin doğal olarak farklı stratejik düşünme şekillerine sahip olduğu ve stratejik bir zihniyetin öğretilebilir olduğu” diyor. Araştırmacıların stratejik zihniyetin en iyi nasıl öğretilebileceğini de öğrenmeleri gerekir, çünkü birinin uzun vadeli düşüncesinde uzun vadeli değişime yol açmak hiç de kolay bir şey değildir. Chen (Berger’in de onayladığı bir biçimde), bunun üstbiliş veya duygu düzenlemesi konusunda genel bir eğitimle birleştirilebileceğini düşünüyor. Chen ayrıca bunun okullarda da öğretilmesi gerektiğini düşünüyor. “Bunları genç yata öğrenmek muhtemelen insanlara uzun vadede büyük fayda sağlayacaktır.”
Chen’in araştırması, en azından bizim zorluklara karşı mevcut yaklaşımımızın mutlaka en iyisi olmadığı konusunda bize yararlı bir hatırlatma olmalıdır; Edison’un ampulü icar ederken yaptığı gibi, her zaman kendimizi geliştirme ve yaptığımız işi iyileştirmenin yollarını gözetmeliyiz. Dehanın yüzde biri ilham ve %99’u ter olabilir, ancak bir takım stratejik düşüncelerle kendimizi çok fazla kan, ter ve gözyaşından kurtarabiliriz.
Kaynak: https://www.bbc.com/worklife/article/20200722-the-mindset-you-need-to-succeed-at-every-goal