Eylül… Üzerimizdeki Yüklerden Kurtulma Zamanı

Toparlanmak için elimize yeniden bir fırsat geçti. Adı; Eylül.  Hepimiz yeni seneye girerken çeşitli hedefler belirledik kararlar aldık. Bu hedeflere uyup gerçekleştirmiş en azından hedeflerimizi yapabilmek için adımlar atmış ya da pek de bir şey yapamadan bu zamana kadar gelmiş olabiliriz. Toplum olarak hep birlikte zor zamanlar geçirdik normal olarak hepimiz etkilendik ve işlerimiz yolunda gitmedi ama yüzümüze kapanan kapı sayısınca açılan kapılar var. Hayat yolculuğumuzda kaçan fırsatlar, aksilikler, talihsizlik olduğu kadar önümüze kadar gelen kısmetler, müjdeler, fırsatlar var. Her şeyin zıttıyla yaratıldığı kâinatta gecenin ardından gelen ışık gibi zor zamanların arkasında bir kolaylık, her çıkışın sonundan onu takip eden bir iniş var.

Eylül ayı içimizde yeşeren umutları gerçekleştirmek için ardına kadar açılmış bir kapı. Yapamadığımız ne varsa bir kez daha denemek için ele geçmiş bir fırsat. Yaz mevsiminde üstümüze çöken halsizliği atıp fazlalıklarımızı dökülen yapraklar gibi üstümüzden atmamız için tabiat bize yol gösteriyor. Sonbaharda ağaçlar yapraklarını dökecek kâinat kışa hazır olmak için gereken önlemleri alacak, kuşlar göç edecek ya da kış için sağlam yuvalar hazırlayacak… biz de kâinatın bu mükemmel döngüsünü takip ederek bu sonbahar hayatımızdaki fazlalıklardan kurtulup yeni hedefler belirlemeli, onları gerçekleştirmek için ufak da olsa adımlar atmaktan vazgeçmemeliyiz. İnsanı başarıya götüren şey gayretinin devamlı olmasıdır. Önümüzde çetin bir yol var. Bizi o yolda yürümekten alıkoyacak birçok engel çıkacak önümüze zorluklar, maddi konular, duygusal baskılar, nefsimiz, elalem tabusu… hepsinin üstünden geçip onları atlatmamız mümkün değil elbette onlara takılıp düşeceğiz, duygularımıza yenilip ağlayacağız, olumsuzluklara takılıp duraklayacağız çünkü bizler içimizde ne kadar yalnız olsak da toplumsal bir varlığız, çevremizden etkileniriz. Ama hatırlamamız gereken bir şey var hedefe; onun için durmadan koşanlar değil ilerlemekten vazgeçmeyenler ulaşıyor.

Her sonbahar içinde bir vazgeçiş taşırken bizim bu halden ilham almamız gereken yer; her vazgeçişin bir seçiş olduğudur. Bu eylül üstümüzdeki yüklerden vazgeçip hayallerimiz için bir seçim yapmalıyız. Kilo vermek istiyorum, okulda başarılı olmak istiyorum, ailemde mutluluk istiyorum, iyi bir gelirim olsun istiyorum, kendimi geliştirmek, yeni bir dil öğrenmek, dünyayı gezmek istiyorum… ve daha birçok istek önümüzde duruyor. Yapmamız gereken şey seçimlerimiz için nelerden vazgeçmemiz gerektiğini düşünmek. Tatlı yemekten vazgeçmek, bahanelerden vazgeçmek, kötü sözler söylemekten, para harcamaktan, sosyal medyada fazla zaman geçirmekten, tembellik yapmaktan, yeterince çalışmamaktan vazgeçmek… ağacın kurumuş yapraklarını üstünden attığı gibi bizler de ileriye bir adım atmamızı engelleyen faydasız alışkanlıklarımızı üstümüzden atarak kışa hafiflemiş olarak girmeliyiz.

Davranışlarımıza yön veren onlara bakış açımızdan başka bir şey değildir. Eylül ayının gelmesiyle birlikte ona yüklediğimiz anlamı anlattığım şekilde düşünüp kapımızı çalan rüzgâra hayallerimizi gerçekleştirmemizi engelleyen yüklerimizi verelim, kuru yapraklar için savrulup bizden uzaklaşsınlar.