Çocuklukta Duygusal İhmal veya ÇDİ ile büyüyen yüzlerce insanla çalıştıktan sonra, ÇDİ’nin insanların yetişkin yaşamlarında ve ilişkilerinde nasıl vuku bulduğuna dair gözlemlerim oldu.
Üzücü gerçek şu ki, duygusal açıdan ihmalkar bir ailede büyümek, hislerinizin göz ardı edilmesi veya hiçe sayılması, bir yetişkin olarak nasıl hissettiğiniz, yaptığınız seçimler ve kendiniz hakkındaki algılarınız üzerinde derin etkilere sahiptir.
Çocukken yaşadığınız duygusal ihmal, tüm yaşamınız boyunca sizinle kalır. İlişkileriniz üzerinde asılı kalır ve sizi sahip olmayı hak ettiğiniz o derinliği ve esnekliği geliştirmekten alıkoyar.
Ancak öyle bir ilişki türü vardır ki çocuklukta duygusal ihmalden diğer ilişkilere kıyasla eşsiz bir şekilde etkilenir. Etkileri usulca olsa da acımasızdır.
Duygusal açıdan ihmalkar ebeveynlere sahip olmanın 3 yaygın zorluğu
Hayatınızı ebeveynleriniz tarafından duygusal olarak hayal kırıklığına uğratıldığınızı hissederek geçirirsiniz. Bu, onlara tam güven ve sevgi duymanızı zorlaştırır. Bu da kendinizi kendinize yönelik olumlu duygu eksikliği hakkında kınamanıza hatta belki de bu konuda suçlu hissetmenize sebep olur.
Ebeveynleriniz sizi doğuran ve büyüten kişilerdir, bu yüzden sizi en iyi tanıyan kişiler onlar olmalıdır. Ancak tüm bu süre boyunca duygularınızı göz ardı ettiklerinden, kim olduğunuzun en derin, en kişisel ifadesini göz ardı etmişlerdir. Ne yazık ki, sizi hiçbir şekilde en iyi şekilde tanımayabilirler ve bu çok acı verici bir durumdur.
Ebeveynlerinizin sizi duygusal açıdan ihmal ettiğini anladıktan sonra, onların etrafında olmak zor olabilir. Bu tıpkı su almak için tekrar tekrar bir kuyuya gitmek ve her seferinde hala kuru olduğunu görmek gibidir. Hayal kırıklığı ve hüsran ile başa çıkmak için kendinizi, artık onların sevgisini veya onayını istemediğinize veya buna ihtiyacınız olmadığına ikna etmeye çalışırsınız.
Aşağıda, ikinci kitabım “Running On Empty No More: Transform Your Relationships With Your Partner, Your Parents & Your Children” ’dan duygusal açıdan ihmalkar ebeveynler hakkında bir bölüm var. Bu bölümde duygusal ihtiyaçlarınızın ebeveynleriniz tarafından hayal kırıklığı yaratacak şekilde karşılanmamasının nasıl ve neden bu kadar rahatsız edici ve acı verici olduğunu açıklıyorum.
Doğumdan itibaren beynimize yerleşmiş, ebeveynlerimizin duygusal dikkatine, bağına, onayına ve anlayışına karşı yoğun bir ihtiyacımız vardır. Doğan her bebeğin duygusal olarak ailesine bağlı olduğunu hissetmesi gerekir. Bu ihtiyaca sahip olmayı biz seçmiyoruz ve ondan kurtulmayı da seçemeyiz. Bu güçlü, gerçek ve bizi hayatımız boyunca yönlendiren bir ihtiyaç.
Çocuklukta duygusal ihmali olan birçok insanın bu temel gereksinimi bir zayıflık olarak görerek veya kendilerinin bir şekilde böyle bir ihtiyaçları olmadığını ilan ederek bu durumu önemsiz göstermeye çalıştıklarını fark ettim.
“Ailemden vazgeçtim. Şimdi benim için hiçbir şey ifade etmiyorlar.”
“Annem ve babam bana bir şey vermekten acizler. Bitirdim.”
“Artık umrumda değil.”
Bu şeyleri neden, ister yüksek sesle olsun ister sadece kafanızın içinde, söyleyebileceğinizi tam olarak anlıyorum ve onlara inanıyorum. Sonuçta, oldukça kişisel olan, çocukluğunuz boyunca engellemenmiş duygusal bağ ve duygusal onaylanma ihtiyaçlarına sahip olmak çok acı vericidir. Ket vurulmuş ihtiyaçlarınızı en aza indirmeye veya tamamen ortadan kaldırmaya çalışmak ise doğal bir başa çıkma stratejisidir.
Ama gerçek şu ki, hiç kimse altını çiziyorum hiç kimse bu ihtiyaçtan kaçamaz. Onu derinlere itebilirsiniz, inkar edebilirsiniz ve kendini kandırabilirsiniz. Bazen gitmiş gibi görünebilir, ama gitmez. En sonunda kaçınılmaz olarak size geri dönecektir.
Bu yüzden ebeveynleriniz tarafından fark edilmeden, tanınmadan, anlaşılmadan ve onaylanmadan büyümek sizde izler bırakabilir. Tüm bunlarla birlikte, bu şekilde engellenerek büyümek zarar görmüş olmanızın bir cezası değildir.
Aslında, onu reddetmek yerine, ihtiyacınızın doğal ve gerçek olduğunu kabul ederseniz, onu yönetebilirsiniz. Bu şekilde, fark edilmeyerek veya yanlış anlaşılarak büyümenin acısını iyileştirebilirsiniz.
Çelişkili duygular genellikle ÇDİ çocuklarını ebeveynleriyle olan ilişkilerinde rahatsız eder. Sevgi ile öfke, takdir ile mahrumiyet ve duyarlılık ile suçluluk duyguları yer değiştirir.
Ama bunları kolaylaştırmak için yapabileceğiniz bazı şeyler elbette var.
Duygusal açıdan İhmalkar Ebeveynlerinizle İlişkinizde Kendinizi Korumaya Başlamanız Atmanız Gereken İçin 3 Temel Adım
-Duygusal ihtiyaçlarınızı bir zayıflık işareti olarak görmeyi bırakın. Duygusal bağa ve ebeveynlerinizin onayına olan ihtiyacınız sadece tek bir şeyin işaretidir: insanlığınız. Bu ne kötü olmakla ne de iyi olmakla alakalıdır. Sinir sisteminizde yerleşmiş doğuştan gelen bir şeydir.
-Ebeveynlerinize karşı nasıl hissederseniz hissedin bu ihtiyacın normal olduğunu kabul edin. Duygularınızı seçemediğiniz için ne olursa olsun, sahip olduğunuz herhangi bir duygu için kendinizi yargılamanıza izin vermeyin. Böylece duygularınızı oldukları gibi tanıyın ve kabul edin çünkü herhangi bir duyguyu yönetmek bu duyguyu kabul etmekle başlar.
-Kendi kendini koruma moduna geçin. Bunun rahatsız edici olabileceğini biliyorum. Kimse kendilerini ebeveynlerinden korumak zorunda olduklarını düşünmek istemez, ancak bu durumda gereklidir. Sahip olduğunuz ebeveynlerin türünü düşünün. Sana bilerek zarar veriyorlar mı? Tüm dikkatlerini kendi ihtiyaçlarına verip sizinkileri fark edemiyorlar mı? Yoksa genel olarak duyguların farkında değiller ve bu yüzden de sizinkileri de mi fark edemiyorlar? Sonra, sahip olduğunuz ebeveynlerin türünü dikkate alarak, kendinizi korumak için bir plan oluşturmaya başlayın. Plan derken sınırları kastediyorum.
Koruyucu Sınırlar Nasıl Kurulur?
Ailenizle geçirdiğiniz zamanının kontrolünü elinize alın. Telefon görüşmeleri ve ziyaret alışkanlıklarınızı daha kısa veya daha yapılandırılmış olarak değiştirmeniz gerekebilir. Bazı davetlerine “Hayır” demeniz veya sadece tarafsız bölgelerde buluşmanız gerekebilir. Planların sorumluluğunu üstlenmeye başlayın ve suçluluk duymadan yapın, çünkü ilk sorumluluğunuz kendinizi korumaktır.
Dahili bir sınır oluşturun. Onlardan ne beklediğinize ya da ne istediğinize çok dikkat edin. Kendinizi daha az savunmasız hale getirmek için gerektiğinde daha az kişisel bilgi paylaşın. Anlayış ve duygusal destek beklentilerinizi azaltın, böylece size veremedikleri şeylerden hayal kırıklığına uğramazsınız.
Kaynak: https://blogs.psychÇDİtral.com/childhood-neglect/2020/06/how-it-feels-to-have-emotionally-neglectful-parents/