Dış dünya onların iç dünyasıdır.
PÜF NOKTALAR
- İçe dönükler, zihnin içsel yaşamında gelişirler ve iç gözlem yoluyla daha fazla öz farkındalık kazanırlar.
- Öte yandan dışadönükler, diğer insanlara en iyi şekilde düşünmek ve çalışmak için ihtiyaç duyarlar.
- Başkalarıyla sosyalleşmek, dışadönüklerin kendilerini daha iyi anlamalarının yoludur.
Carl Jung, Psikolojik Tipler adlı kitabında dünyaya dışadönüklük ve içe dönüklük tipolojisini sundu. Jung’un bu türlerle ilgili açıklaması onları, bir türün diğerinden daha iyi olmayan, zihin enerjisini algılama, işleme ve yönlendirme stilleri olarak aktardı.
Jung “psişik enerji” terimini tercih etti. Bazen “libido” terimini, Freud’un yalnızca cinsel enerjiden ziyade zihnin ve hatta ruhun enerjilerini doğal yasalarla açıklanamayan doğuştan gelen psikojenik aktiviteyi kastetmek için yeniden benimsediği bir terim olarak kullandı.
Dışadönükler neden bu kadar çok konuşuyor?
Jung’un tanımlamalarında, dışadönük bir kişinin zihninin dikkatini ve enerjisini sürekli olarak kendi yakın dünyasının insan etkinliğine yönlendirmeye yönelik tutumu, işlev görmeye yöneliktir.
İçedönükler işlevsel ve rutin olarak geri çekilirken, ego savunmaları onları bir koşuşturma dünyasından ve konuşmayı bırakmayacak bir insan dünyasından (dışarıya dönükler, dikkat edin) korurken; dışadönükler, hayatta kalırmış gibi gürültülü sosyal içgüdülerini ikiye katlarlar.
Dışa dönükleri girişken, içe dönükleri de utangaç olarak nitelendirmenin sınırındayken, Jung’un sözel keşiflerinde dışadönüklerin davranışlarını dışarıdan, öncelikle diğer insanlara yönelik psikolojik enerji olarak deşifre ederken zekice açıklığa kavuşturduğu eski muammadan uzaklaşıyoruz. Aslında Jung, dışadönükler için diğer insanların dünyasının tükenmez bir cazibe olduğunu ve onları asla başka bir şey aramamaya teşvik ettiğini söyledi.
Dışadönüklerin uyum sağlamak için iletişim kurmaya daha fazla ihtiyacı vardır. Başka bir deyişle, dışadönükler konuşkandır ve konuştuklarında çevrelerindeki insanların verecekleri tepkilere göre kendilerini şekillendirirler. Bu, ne zaman ve nerede döneceklerini hesaplamak için ortamlarındaki nesneleri yankılamak amacıyla yüksek frekanslı ses gönderen yarasaların uyarlanabilir işlevini akla getiriyor. Dışa dönüklerin zihinleri, sosyal uyaranlara, içe dönüklerin zihinlerinden daha fazla işlevsel bir güvene sahiptir.
İçe dönükler ise zihinlerinin enerjisini öncelikle içlerine odaklarlar. Benlik algıları arkadaşları ve meslektaşları, komşuları ve sevdikleri tarafından ele geçirilen koruyucu çitlerin arkasındaki iç dünyaya uyum sağlar.
Ters uçta, dışadönükler kendi dışındaki insan enerjilerine uyum sağlar ve bazen diğer insanlar kendi bilinçlerinin bir uzantısıymış gibi, sanki kendilerinin doluluğunu en iyi insan ilişkilerinin yaydığı ışıkta deneyimliyorlarmış gibi diğer insanlar arasında hareket ederler.
Kişilerarası geribildirim, dışadönüklerin yıldırım enerjileri için psikolojik bir temel işlevi görür. Jung: “Dışa dönüklerin öznel tutumu sürekli olarak nesneyle ilişkilidir ve nesne tarafından yönlendirilir.” dedi. Bu pratik olarak eldeki soruyu cevaplar. Dışadönükler bunu düşünmek için konuşurlar.
Dışadönükler, en iyi şekilde düşünmek için başkalarına ihtiyaç duyarlar. Jung, “nesnelere” (diğer insanları içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan bir terim) yönelimlerinde temel kararları ve eylemleri belirleyen dışa dönükleri, kararları ve eylemleri öznel değerlere dayandıran içe dönüklerle karşılaştırdı.
Jung, dışadönüklerin başkalarıyla ilişki kurarken kendi tutumlarını değiştirdiğini ve başkaları üzerindeki etkilerine olağanüstü dikkat gösterdiklerini yazdı. İçedönükler de başkalarına karşı tutumu değiştirme eğilimindedir ancak bunu genel olarak keşfedici bir şekilden ziyade daha koruyucu bir şekilde yaparlar. Jung, dışadönükler için “Bilinmeyen her şey çekicidir” diye iddia etti.
Dışadönük insanların çevresindeki dünya onların psikolojik algı alanıdır. Bundan dolayı psikolojik algı alanlarını deneyimlemek için bu alana atılırlar ve bu süreçte kendilerini daha iyi tanırlar.
Kisisel benliklerinde ki negativiteyi pozitive etkiye donusturebilmek gerekliligini hissettikleri icin