Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB), konsantrasyon güçlüğü, hiperaktivite/dürtüsellik, düzensizlik, hayal kırıklığını tolere edememe ve normal çalışmayı bozan diğer semptomları kapsar. Tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri, bu semptomları yönetmenize yardımcı olabilir, böylece DEHB ile de kaliteli bir yaşam standartı yakalayabilirsiniz.
DEHB Olan Kişileri Nasıl Tanıyabiliriz?
DEHB olan insanlar genellikle odaklanamaz, sorumluluklarına karşı ilgisizdirler, aşırı konuşurlar, yerlerinde duramazlar ve dürtüsel hareket ederler.
Çocuklarda hiperaktiviteye sık rastlanılır. Yaşları büyüdükçe, eğitim hayatlarında zorluklara yol açabilecek odaklanamama sorunu pek çok sıkıntıya sebebiyet verir.
Bu rahatsızlık insanlar tarafından genellikle yanlış anlaşılır. Çocuklardaki DEHB semptomlarını anlamayan insanlar onları tembel, isteksiz ya da sorunlu çocuk olmakla yaftalayabilir. DEHB’li yetişkinler ise önemli detayları, sorumluluklarını hatırlamakta güçlük çektikleri ve görev başında sabit durma konusunda sıkıntıları olduğu için sorumsuz ya da uçarı olarak görülebilir
Yeni Tanı Konulmuş Biri Olmak Nasıl Hissettirir?
Çoğu insan kendilerine DEHB teşhisi konduğunda hissettikleri güçlü duygular sebebiyle şaşırırlar.
O anda hissedilen en yaygın duygular şunlardır;
Rahatlama: DEHB’li olduğunuz ilk teşhis edildiğinde, yaşadığınız şeyleri tanımlayan bir isme sahip olmaktan dolayı mutlu olabilirsiniz. Semptomlarınızın tanısı konmuş bir durumdan kaynaklandığını bilmek onaylandığınız hissini verebilir.
Öfke: Rahatlama hissi geçtikten sonra kendinizi öfkeli hissedebilirsiniz. DEHB tanısı konulmuş olmayı istemeyebilir ya da önceleri rahatsızlığınızın semptomları nedeniyle durmadan sizi suçlayan ebeveynleriniz ve öğretmenleriniz hakkında hayal kırıklığına uğramış hissedebilirsiniz.
Mutsuzluk: Tanınız daha önceden konulmadığı için mutsuz hissedebilir ya da eğer DEHB olmasaydınız hayatın nasıl olabileceğini düşünüp büyük bir üzüntü yaşayabilirsiniz. Ayrıca okul hayatında ve günlük yaşantıda sıkıntı çeken genç halinize de üzülebilirsiniz.
Neler Yapabilirsiniz?
Zamanında size acı vermiş olsalar da hissettiğiniz tüm o duyguların normal olduğuna dair kendinizi ikna edin.
Etrafınızdaki insanlarla nasıl hissettiğiniz hakkında konuşun ve yardım istemekten kaçınmayın.
Çevrenizde bir DEHB destek grubu bulun. Benzer bir deneyim yaşamış olan diğer insanlarla tanışmak, ilerlemenize çok yardımcı olacaktır.
DEHB konusunda uzmanlaşmış bir terapistle görüşmeyi göz önünde bulundurun.
Kime Anlatacağınıza Karar Verme
Yaşamınızdaki herkese, size DEHB tanısı konduğunu söylemenize gerek yok, ancak durumunuzu bazı insanlarla paylaşmak ilerlemenize yardımcı olabilir.
DEHB tanısı konulduğunuzu arkadaşlarınıza, ailenize ve akrabalarınıza açıklamak her zaman kolay değildir. Hatta durumunuzu anlamayanlar, günlük sorumluluklarınızdan kurtulmak için DEHB’yi bir bahane olarak kullandığınızı düşünebilirler.
Durumunuzu anlamayan insanlar “Bu kadar televizyon izlemeyi bırak, o zaman daha iyi hissedersin” gibi istemediğiniz tavsiyeler verebilirler. Bu tür şeyleri duymak sizin için ağır olabilir.
Hayatınızdaki insanlar size destek vermeyi ve sizi daha iyi bir şekilde anlamayı istediklerinde durumunuz hakkında bilgilenmelerini sağlayın ve size daha iyi nasıl destek olabileceklerini öğrenmelerine izin verin.
Ayrıca işvereninizi ya da öğretmenlerinizi de durumunuzdan haberdar edebilirsiniz. Eğer çocuğunuza DEHB teşhisi konulduysa bu bilgiyi okuluyla paylaşabilirsiniz.
İşverenler ve okul yönetimi sizi durumunuza uygun yerlere yerleştirmeye yardımcı olabilirler. Örneğin; masanızı dikkat dağıtıcı etkenlerden uzak bir yere koymak ya da gürültü önleyici kulaklıklar takmanıza izin vermek verimliliğinizi büyük oranda artıracaktır.
DEHB tanınızı gittiğiniz tüm sağlık uzmanlarına söylemeniz çok önemli, onlar zaten sağlık kaydımdan görürler diye düşünmemelisiniz.
Semptomlarınızı Yönetme
Size en uygun tedavi yöntemlerini belirlemeleri için sağlık uzmanlarıyla yakın çalışın. Yöntemlerden birinin işe yaramadığını hissettiğinizde onun hakkında konuşmaktan çekinmeyin ve tedaviden ne tür değişimler beklemeniz gerektiği hakkında sorular sormaya istekli olun.
Tedavinin işe yaradığını hissettiğiniz zamanlarda bile semptomları gözlemlemeye ve yönetmeye devam etmeniz çok önemli. Ortamınızın değişmesiyle semptomlarınız da değişebilir ya da yaşınız ilerledikçe DEHB’niz değişebilir.
Deneyimlediğiniz herhangi bir değişiklik veya fark ettiğiniz zorluklar hakkında tedavinizi yapan kişilerle iletişimde kalmaya devam edin.
Eğer ilaç kullanıyorsanız; ilaçlarınızın dozunu değiştirmeniz ya da tamamen bırakmanız gereken zamanlar olabilir. Ya da iş değiştirmeye karar verirseniz terapiye başlamanın yardımcı olduğunu görebilirsiniz.
Hayat tarzınızda çeşitli değişiklikler yapmayı deneyebilirsiniz. Örneğin, belirtilerinizi yakından takip etmek, daha planlı ve düzenli yaşamaya ihtiyacınız olduğunu fark etmenize yardımcı olabilir, böylece kaybettiğiniz şeyleri aramak için daha az zaman harcarsınız. Daha planlı ve organize olmak, belirtilerinizi en iyi şekilde yönetmenize yardımcı olabilir.
DEHB ile kaliteli bir yaşam sürmek, belirtilerinizi gözlemlemek ve sürekli olarak neyin daha yararlı olduğunu bulmak için aktif bir şekilde çalışmaktan geçer. Doğru destek ve tedavi yöntemleri ile potansiyelinizin en üst seviyesine ulaşmanıza izin verecek bir hayat kurabilirsiniz.
Kaynak: https://www.verywellmind.com/living-well-with-adhd-20480