Temizliği sevip sevmediğiniz kişilik tuhaflığından daha fazlasıdır. Bir kişi hakkında zaten sadece bulaşıkları nasıl yıkadıklarına ve kıyafetlerini nerede sakladıklarına bakarak bile bir şeyler söyleyebilirsiniz. Çevrenizdeki alanı düzenleme şeklinize daha fazla dikkat ederek, kişiliğiniz hakkında çok daha fazla şey öğrenebilirsiniz. Aynı şey diğer insanlar için de geçerlidir. Tanıştığınız yeni birini tanımak istiyorsanız, evini ziyaret edin.
İnsanların sahip olduğu en popüler günlük alışkanlıklardan bazıları ve ortaya çıkardıkları psikolojik özellikleri gelin birlikte inceleyelim.
1. Dolaplarının içi dağınıktır.
Bu kişilerin evleri veya odaları ilk bakışta mükemmel görünebilir. Yerler temizdir, kitaplar düzgün bir şekilde düzenlenmiştir, duvarlar tertemizdir… Ancak mutfak çekmecesine veya dolaptaki rafa baktığınızda kırık makas veya kalemler, eski kredi kartları veya buruşuk kıyafetler görebilirsiniz.
Bir şeyin görünüşü hepimiz için önemlidir. Hele de dramatik kişilik tipine sahip kişiler için. Bu kişilerin en iyi yanlarını göstermeyi severler ve başkalarını etkilemek için birçok şey yaparlar. Bu insanlar için eski ve işe yaramaz şeyleri atmak ya da düzeltmek yerine saklamak daha kolaydır. Çoğu zaman evlerini çekici göstermek, onu gerçekten temiz hale getirmekten daha önemlidir.
2.Evlerinde hiç değişim ve düzenleme yapmazlar.
Bazı insanlar, damlayan bir musluk ya da eski duvar kâğıdı olan dairelerde yıllarca yaşar ve yeni şeylere ekstra para harcamamak için eşyalarını kutularda tutarlar. Çoğunlukla kaldıkları yeri geçici olarak görürler: sanki farklı bir kasabaya taşınmayı, yurtdışında bir iş bulmayı, ipotek almayı veya hayatlarının bir şekilde değişmesini beklemeyi planlıyor gibidirler.
Gel gör ki bazıları bu “geçici” yerde onlarca yıl yaşarlar. Psikolojik açıdan, bu insanlar gelecekte yaşamaya ve bu geleceğe toz pembe gözlüklerle bakmaya meyillidirler. Bugünü sadece idare etmeleri gereken geçici bir rahatsızlık olarak değerlendirirler. Öte yandan, genellikle işe yarar bir planları yoktur. Bu insanlar bu şekilde yaşamaya alışkınlar ve durumlarını değiştirecek bazı dış yardımlara bel bağlarlar.
3.Çalışma odaları dağınıktır.
Çalışma odaları, psikoloji açısından evin en ilginç noktalarından biridir. Bazı insanlar her şeyi klasörler halinde sıralar ve klasörleri raflara koyar. Diğerleri her şeyi karıştırır. Tüm kağıtlar, kalemler, tabaklar, kalemler, dizüstü bilgisayarlar hepsi ortadadır ve tozla kaplıdır. Bu, yüksek öz saygı ve olgunlaşmamışlığı gösterebilir.
Masanız dağınık olsa bile, orada aktif olarak çalışabilir ve ihtiyacınız olan her şeyi kolayca bulabilirsiniz. Bu ille de kötü bir şey değildir. Çoğu zaman, dağınık bir masa yaratıcı bir kişiliğin göstergesidir. Genellikle bilgisayar kullanma dışında başka şeyler de yapmanız gerekiyorsa (örneğin bir şeyler yazma, çizme vs.), işyerinizin çok temiz görünmeme olasılığı yüksektir. Öte yandan, genellikle sıra dışı ve yaratıcı fikirlere sahip olmanız muhtemeldir.
4.Mutfak lavabosu, çamaşır sepeti ya da çöp kutusu her zaman doludur.
Belki de çok az insan temizlik yapmayı seviyordur. Ancak bazıları o kadar nefret ediyor ki, temizlik artık korkunç bir şey haline geliyor. Kış aylarında tüm çöpleri balkonlarda biriktirenlerden tutun da temiz bulaşık kalmadığını anlayana kadar tüm kirli bulaşıkları lavaboya yığanlara kadar.
Erteleme birçok insanın başında olan bir sorun. Genellikle günlük işlerimizde ortaya çıkar. Çok şey yapmak yerine düzenli olarak biraz iş yapmak çok daha mantıklıdır oysa. Ama aslında insanlar “Tembelim”, “Şimdi vaktim yok” ya da “Yarın yaparım” gibi bahaneler kullanıyorlar. Eğer ertelediğinizi fark ettiyseniz, küçük şeylerle başlamaya çalışın. Yemekten hemen sonra bulaşıklarınızı yıkayın, her gün çöpü atın bu her şeyi zamanında yapma alışkanlığını oluşturur. İş veya diğer insanlarla ilişkiler gibi hayatınızın daha önemli bölümlerinde bu alışkanlıklara ihtiyacınız olacaktır.
5.Sanki kimse yaşamıyormuş hissi vardır.
Bazı insanların evleri sadece uyku yeri olarak kullanılıyor gibi gözükür. Yer temiz olabilir, çok az mobilyaya sahip olabilirler ve neredeyse hiç bulaşık yoktur ama bazen sobaları, buzdolapları veya diğer beyaz eşyaları bile yoktur. Bu daireler, aslında öğrenciler arasında popülerdir.
Ancak kişi yaşlandıkça hayatında daha fazla konfor ve düzen ister. Eğer bir kişinin sürekli olarak vakit geçirdiği yer boş gözüküyorsa, bu bazı psikolojik sorunların habercisi olabilir. Bunlardan biri olgunlaşmamışlıktır. Yetişkin kişi hala birinin ortaya çıkmasını ve evi onlar için rahat hale getirmesini bekliyordur. Örneğin evi güzelleştirecek bir eş.
6.Mutfak dağınıktır.
Mutfağın evdeki en temiz yer olması gerekir çünkü burası yemek yapıp yediğimiz yer. Bardaklardaki yağ lekeleri, kahve ve çay lekeleri tüm bunlar sadece mutfağı kötü göstermekle kalmaz, aynı zamanda sağlığımız için de tehlikeli olabilir. Temizliği gerçekten sevmeyen insanlar bile sağlıkları için mutfağı temiz tutmaya çalışırlar. Ancak, kirli bir mutfağa rağmen yaşayabilen insanlar vardır.
Bazen de sorun sadece tembellik değildir. Birçok çalışma, evi nadiren temizlemenin depresyon belirtilerinden biri olduğunu kanıtlamaktadır. İnsanlar evlerini temiz tutacak enerjiye sahip değillerdir, bunun önemli olduğunu düşünmüyorlardır ve büyük olasılıkla kendilerine yeterince değer vermiyorlardır. Temiz bir yerde yaşamayı hak etmediklerini düşünüyorlardır. Öte yandan, düzenli temizlik yapmanın ruh halini iyileştirdiği ve depresyon semptomlarıyla savaşmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir.
7.Banyo ve tuvaletleri kirlidir.
Şampuan reklamları genellikle banyoyu tüm sorunlarınızı unutabileceğiniz ve tamamen rahatlayabileceğiniz bir yer olarak gösterir. Bu doğru sıcak bir banyo veya soğuk bir duşun ruh haliniz üzerinde büyük bir etkisi vardır. Farklı kokular bizi uyarabilir, tuzlar ve uçucu yağlar cildimizin durumunu ve iç organlarımızın işlevini iyileştirebilir.
Banyoya sadece bir bakış, sahibinin sadece vücutlarını değil, aynı zamanda psikolojik konforlarını da ne kadar önemsediğini söylemek için yeterlidir. Temiz bir banyo, düzenli olarak kullanıldığının bir göstergesidir. Duş jelleri, farklı yağlar, diş macunu, yüz kremleri ve vücut losyonu. Tüm bunlar bu kişinin kendini önemsediği anlamına gelir. Banyodaki tek şey üzerinde kurutulmuş köpük veya sabun parçası olan bir jiletse, bu kişinin depresyonda olduğu anlamına gelmez. Bu sadece kişinin gerçekten stresli olduğu ve nasıl göründüğüne önem vermek için fazla zamanı olmadığı anlamına gelir.
8.Çok fazla eşyaları vardır.
Bazı insanlar sevdikleri şeylere veda etmekte çok zorlanırlar. Muhtemelen böyle birçok ev görmüşsünüzdür. Kimsenin kullanmadığı çay setleri, balkona yerleştirilen eski mobilyalar, kimsenin uzun süredir binmediği eski bir bisiklet ve işe yaramaz başka birçok eşya vardır.
En iyi ihtimalle, bu davranış muhafazakâr bir kişiliğin göstergesidir. İşlerin şeklini değiştirmek ve bu değişikliklerden saklanmaya çalışmak istemezler. En kötü senaryo, bir kişinin sürekli olarak işe yaramaz şeyleri eve getirme eğilimine sahip olmasıdır. Bu kompulsif davranış ve nevrozun bir işaretidir. Bu insanlar istifçiliği bırakamazlar.