1: Küçük çocuklar hatta bebekler bile ciddi gerilimlerin, ailelerini ve bakım ortamlarını tehdit ettiğinde bundan olumsuz etkilenmektedir.
Olumsuz, cenin ve erken çocukluk deneyimleri, beyinde ömür boyu sürebilen fiziksel ve kimyasal bozulmalara yol açabilir. Bu deneyimlerle ilişkili biyolojik değişiklikler, çoklu organ sistemlerini etkileyebilir ve sadece gelecekteki öğrenme kapasitesi ve davranışlardaki bozukluklar için değil, aynı zamanda kötü fiziksel ve zihinsel sağlık sonuçları için de riski artırabilir.
2: Gelişim oldukça etkileşimli bir süreçtir ve yaşamın sonuçları sadece genler tarafından belirlenmez.
İnsanın doğumdan önce ve hemen sonra geliştiği ortam, belirli genleri kimyasal olarak değiştirerek daha sonra ne kadar ve ne zaman dışa vurduğunu tanımlayan güçlü deneyimler sağlar.
Bu nedenle, genetik faktörler insani gelişme üzerinde güçlü etkiler gösterirken, çevresel faktörler aile kalıtımını değiştirme yeteneğine sahiptir. Örneğin, çocuklar dürtüleri kontrol etmeyi, dikkati odaklamayı ve bilgileri hafızada tutmayı öğrenme kapasitesiyle doğarlar, ancak yaşamın ilk yılı başındaki deneyimleri, bu ve diğer yönetici işlev becerilerinin ne kadar iyi geliştiği için bir temel oluşturur.
3: Ebeveynlerine bağlılık birincil olmakla birlikte, küçük çocuklar hem aile içinde hem de dışında diğer hassas bakıcılarla olan ilişkilerden önemli ölçüde yararlanırlar.
Diğer korumacı ve güvenilir yetişkinlerle yakın ilişkiler, küçük bir çocuğun ebeveynleri ile olan birincil ilişkisinin güçlü yönlerini engellemez çatışmaz. Aslında, birden fazla bakıcı, küçük çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyebilir.
4: Beyin yapısının büyük kısmı doğumdan sonraki ilk üç yıl boyunca şekillendirilir, ancak gelişiminin fırsat penceresi de çocuğun üçüncü doğum gününde şak diye kapanmaz.
Bilakis! Beyin işlevinin görme ve duyma yeteneği gibi temel yönleri, duygusal gelişimin bazı yönleri gibi ciddi derecede çok erken deneyimlere bağlıdır. Ve beynin üst düzey işlevlere adanmış bölgeleri (yürütücü işlevin çeşitli yönleri de dahil olmak üzere çoğu sosyal, duygusal ve bilişsel kapasiteyi içeren) aynı zamanda erken etkilerden güçlü bir şekilde etkilenirken, ergenlik ve erken yetişkinlikte de olumlu bir şekilde gelişmeye devam ederler.
Bu nedenle, “erken olan geç olandan daha iyidir” temel ilkesi genel olarak geçerli olsa da çoğu geliştirme alanı için fırsat penceresi 3 yaşından çok sonra da açıktır ve biz de yetişkinlik yıllarına kadar olan daha önceki etkilerini çözmenin yollarını öğrenmeye devam etmekteyiz.
5: Bir çocuğu tehlikeli bir ortamdan uzaklaştırmak, bu deneyimin olumsuz etkilerini otomatik olarak tersine çevirmeyecektir.
Şüphesiz, zarar gören çocukların derhal tehlikeli durumlardan uzaklaştırılması gerekir. Benzer şekilde, ciddi ihmal yaşayan çocuklara da mümkün olan en kısa sürede duyarlı bakım verilmelidir. Bununla birlikte, travmatize olmuş çocukların güvenlik, kontrol ve öngörülebilirlik duygularını geri kazandıran ortamlarda olmaları gerekir ve iyileşmelerini kolaylaştırmak için genellikle terapötik, destekleyici bakıma ihtiyaç duyarlar.
6: Sıkıntı veya şiddete maruz kalan küçük çocuklar her zaman stresle ilişkili bozukluklar geliştirmez veya şiddete eğimli yetişkinler olarak büyümezler.
Bu deneyimlere sahip olan çocuklar, beyin gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri ve ilerleyen zamanlarda saldırganlık sorunları için daha büyük risk altında olsalar da kötü sonuçlara mahkum değildirler. Gerçekten de destekleyici bakıcılar ile güvenilir ve besleyici ilişkiler mümkün olan en kısa sürede kurulur ve gerektiğinde uygun tedaviler sağlanırsa, bu çocuklara büyük ölçüde yardımcı olunabilir.
Kaynak: https://developingchild.harvard.edu/resources/8-things-remember-child-development/