Bağımlılık, bir kişinin zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığına kalıcı zarar verebilecek korkunç bir hastalıktır. Her yıl binlerce insan bağımlılıkla mücadele ediyor ve aşırı doz nedeniyle ölüyor. Bağımlılığı olan bir kişinin ödemek zorunda olduğu bedel budur, ama sadece bununla sınırlı kalmaz, fazlası da vardır. Madde bağımlılığı, bağımlılığı olan kişinin arkadaşlarını, ailesini ve sevdiği diğer insanları incitir ve onlara zarar da verebilir. Madde kullanımı; grip, diyabet veya hepatitten farklı olan bir hastalıktır. İçki ya da uyuşturucu kullanan birinin en çok birlikte yaşadığı, birlikte çalıştığı ve önem verdiği kişilerin hayatları üzerinde etkileri olur. Bağımlılık ailelere ve topluluklara kalıcı zarar veren, çok farklı bir hastalıktır ve bu döngüyü tekrar tekrar sürdürür. Madde bağımlılığı aileleri yaralar ve bağımlılık döngüsünün, ailenin diğer nesillerinde de devam etmesini durdurmak için müdahale gerekir.
Sosyal etkiler
Bağımlılık bir kişinin yaşamının manevi, ahlaki, duygusal, zihinsel ve fiziksel alanlarını etkiler. Uyuşturucu kullanımının her şey üzerinde olumsuz bir etkisi vardır. Bağımlılığın aileye zarar vermesinin en üzücü yollarından biri, hastalığın sosyal yönüdür. Bu durum, ailenin etraflarındaki dünyayla etkileşime girme şeklini değiştirir. Fark edeceğiniz şeylerden ilki, ailenizin yavaşça hayattan kopmasıdır. Çocuklarınız varsa, artık arkadaşlarını evinize davet etmek istemeyebilirler. Eşiniz, birlikte sosyal etkinliklere katılmak istemeyebilir. Komşular bile sizden kaçınmaya başlayabilir. Peki neden? Sarhoş veya uyuşturucu etkisindeyken etrafınızdaki herkesi rahatsız edersiniz. Ya da sizin bu davranışlarınızdan utanabilirler.
Aile içi şiddet
Birçok faktör madde kullanımını yaralarını şiddetlendirir. Bağımlılığın aileye zarar vermesinin en kötü şekli aile içi şiddet ve ilişkilerin suistimal edilmesidir. Fiziksel istismar, aile içi şiddet ve diğer zarar verici eylemler bağımlılıkla yakından ilişkilidir.
Duygusal sağlık
Alkol ve uyuşturucu kullanımının bir aileye zarar vermesinin en kalıcı yollarından biri de verilen psikolojik zarardır. Ailesinde bağımlı birisi olan insanlar, hayatlarını devam ettirmek ve aileyi dengede tutmak için birçok şey yapmak zorundadır. Bu, onların sağlıklı veya yararlı şeyler yaptıkları anlamına gelmez; bu sadece bir şeyler yaptıkları ve sorun yaratmamaya dayalı kararlar aldıkları anlamına gelir. Bağımlı üyesi olan bir ailede nasıl davranacaklarını öğrenmiş olabilirler ancak bu sırada bağımlı kimsenin olmadığı bir ailede nasıl yaşayacaklarını bilemez hale gelirler. Bu tarz aile üyelerinde bağımlılığı olan birini bulana kadar ilişki denemeleri yapmaları sık görülür. Sağlıklı bir ilişki olmasa da kendilerini daha rahat hissederler. Çünkü büyürken öğrendikleri şey budur ve her ne pahasına olursa olsun hayatlarında o durumu yeniden var ederler. Bağımlılık yüzünden bir aileye verilen tek zarar bu değildir. Zarar, aynı derecede görünmez olan başka şekillerde de ortaya çıkar. Örneğin, bağımlı bir üyesi olan bir ailede insanların depresyon ve diğer duygu durum bozukluklarını yaşama olasılığı daha yüksektir. Uyuşturucu veya alkol kullanan bir kişi büyük ölçüde değişir ve bu, etrafındakilerin duygularını ve stresle başa çıkma yeteneklerini yaralar. Bağımlılığı bulunan kişilerin olduğu ailelerde depresyon, kaygı ve diğer akıl hastalıklarına çok sık rastlanır.
Kaynak: https://www.lakeviewhealth.com/blog/how-does-my-addiction-affect-my-family/